Neden İtalyan diziler Amerikan dizileri kadar kaliteli değil? Bu bir deneme konusu olabilir mi olamaz mı bilmiyorum ama yaratıcılık ve ironi konusunda İtalyan dizilerinde eksik olan çok fazla öğe var. Tabii ki burda tüm İtalyan dizilerini izlemiş birisi olarak konuşmam çok zor, çünkü izlemedim. Tüm Amerikan dizilerini de izlemedim. Fakat son zamanlarda Friends, Scrubs, That Girl, How I met your mother ... vs gibi insanda bağımlılık yaratan bir sürü diziyi sildim süpürdüm.
Sonra Made in Italy adlı diziyi izlemeye başladım. Ama bu dizi bir iki karakter hariç beni feci şekilde hayal kırıklığına uğrattı. Dizinin ilk bölümünün en güzel bölüm olması gerekirken her şey o kadar belirgin şekilde ilerlemeye başladı ki Fantozzi'nin o güzel ironisini ve komedisini derhal aramaya başladım.
İtalyan dizilerinde dikkat edilen noktalar, filmlerde olduğu gibi: kostümler, makyajlar, güzel kadınlar, iyi oyuncular, tutku, din, güzellik ve ihanet...
Tutku her zaman vardır İtalyan filmlerinde ve dizilerinde. Fellini'nin karakterleri çok katmanlıdır mesela. De Sica'nınkiler de öyledir... De Sica ve Fellini tutku konusunu abartmaz, göğe çıkarmaz. İnsanın içinde kaldığı ikircikli durumları anlatırlar... Sahte duygular yaratmazlar.
Oysa tutku altı doldurulması gereken ve tek başına çok hoş ama boş bir temadır. Bu tutku bir kadına bir erkeğe bir işe bir uğraşa karşı olabilir elbette. Fakat insanın tutkularının bu kadar gözlemlenebilir bu kadar belirgin (bariz) olması İtalyan dizilerindeki merak öğesini öldürüyor.
Tutku her zaman vardır İtalyan filmlerinde ve dizilerinde. Fellini'nin karakterleri çok katmanlıdır mesela. De Sica'nınkiler de öyledir... De Sica ve Fellini tutku konusunu abartmaz, göğe çıkarmaz. İnsanın içinde kaldığı ikircikli durumları anlatırlar... Sahte duygular yaratmazlar.
Oysa tutku altı doldurulması gereken ve tek başına çok hoş ama boş bir temadır. Bu tutku bir kadına bir erkeğe bir işe bir uğraşa karşı olabilir elbette. Fakat insanın tutkularının bu kadar gözlemlenebilir bu kadar belirgin (bariz) olması İtalyan dizilerindeki merak öğesini öldürüyor.
Karakterler tek düze ilerliyor. İsyancılıktan otorite hayranlığına geçen kişiliği oturmamış ve moda dünyasını tanrıların dünyası imiş gibi inceleyen güzel bir hatun var. Fakat inanılmaz bir ukalalıkta inanılmaz bir hamlıkta inanılmaz bir şapşallıkta hareket ediyor ve doğal olmanın yanı sıra sanırım kötü oyunculuğun getirdiği bir sıkıntı da söz konusu.
Üstüne üstlük 70'lerde dünya devrilirken, insanlar feminizmden bahsederken moda dünyasına merak salan bu genç hatun bu dünyada büyüleniyor. Çok şey öğreniyor. Bir yandan da çok meraklı ve hırslı. Bu büyülü iş ona çok şey kazandırıyor. Fakat ciddi bir sorun var, bu sadece bu dizide olan bir tema değil: feminizm, savaş karşıtı hareketler, gerçek solun kendini feda ettiği bu yıllar romantize edilmek ne kelime yerin dibine batırılıyor sanki. Hatta umursanmıyor bile. Bu dönemin Amerika'da da takdir edilmediğini fakat karakterlerin daha doğal davrandığını ve hatta daha iyi oyunculuğa sahip olduklarını söyleyebilirim.
Bir yandan da Friends'de veya başka dizilerde siyahların çok yer almadığını ve aldılarsa bile kimi zaman 'illet' karakterlerde karşımıza çıktığını görüyoruz. Yani aslında Amerikan dizilerindeki farkında olmadan ortaya serilen bazı 'ayrımcı' tonlar hala Amerika'nın 'beyazlara' odaklandığını gösteriyor.
Yine de kalite anlamında, Made in Italy'ye biraz daha şans vereceğim. Bakalım ne olacak. Ama işte ah şu İtalyanlar bizim IQ'muzu hafife almasa, biraz daha gizem bıraksalar. Biraz daha olayları karıştırsalar. Karakterleri derinleştirseler. Sadece günlük hayattan değil de kuyudan çekip sunsalar bize şu sırları. Biraz daha sosyal derinlik getirseler temalarına...
Ne kadar doğru bu yapmakta oldukları yansıtma?
Ne kadar doğru bu yapmakta oldukları yansıtma?
Bana ne doğal, ne tarihi, ne de doğru geliyor. Cinsel özgürlük Amerikan dizilerinde ne kadar zorlama ise İtalyan dizilerindeki 'moda' ile övünç de bir o kadar zorlama. Made in Italy artık Made in China, belki de bunu kabul edip neyin yanlış gittiğini sorgulamak ve olanları eleştirmek gerekmez mi?
Keşke bu zorlamalar ve kodlamalar olmasa. Diziler gerçek hayatın özünü yansıtamaz, diziler bu kapasiteye sahip olabilir, demiyorum. Ama keşke biraz daha anlamlı ve umulmadık sonlar ve gelişmeler yaşansa... Keşke karakterler toplumu yansıtsa... 1970'ler 2000'ler değil. O zamanın gençleri bu zamanın gençleri gibi değil. Neden yönetmenler ve senaryo yazarları bunları algılayamıyor?
Neyse çok eleştirdim şimdi susuyorum.
Bir başka yazı da hippi eleştirisinin eleştirisi ile ilgili olacak.
Neyse çok eleştirdim şimdi susuyorum.
Bir başka yazı da hippi eleştirisinin eleştirisi ile ilgili olacak.
Yorumlar
Yorum Gönder