Beni ürkütmüyor değil bu değişiklikler ve o kadar yorulmuştum ki hareket etmekten yine geldim bu noktaya geldiğim nokta Luxembourg. Çok değişik bir şehir, üç dört dil konuşuluyor her yerde. Benim bulunduğum yerde Esch Zur Alzette’de ise herkes Fransızca konuşuyor ve zor bir şey Fransızca konuşmak, nasıl halledilir bilmiyorum, onları anlayacağımı sanıyorum ama anlamıyorum. Dinliyorum ve suratlarına boş boş bakıyorum, English diyorum ama eğer onlar da konuşmuyorlarsa bırakıyorum geçiyorum. Kimisi suratını asıyor kimisi gülümsüyor, ama dört ay boyunca bu nasıl böyle gider? Bir şekilde Fransızca konuşmak lazımmış gibi geliyor. İlk defa yurtdışında iş gibi bir işte çalışıyorum. Partime olarak insanlara kapıları açıyordum Lucca’da ve bu durumdan memnundum bir süre ama sonra anladım ki ayda taş çatlasa 400 euro kadar kazanıyorum, bıraktım bu işi. Ne de olsa anlaşma yoktu, kontrat yoktu, hiçbir şey yoktu. Bir de üstüne üstlük işler genelde aşırı pratik işler, temizlikçileri aramak, insan
Sevinçten uçardım hasta oldum mu Kırkı geçerse ateş çağrırlar İstanbul'a Bi' helallaşmak ister elbet di mi oğluyla Tifoyken başardım bu aşk oy'nunu Oh dedim göğsüne gömdüm burnumu Can Yücel