Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Lucca etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Hızlı Çiziktirmeler Hızlı Yazılar

Günler hızla geçiyor. Evde olsak bile. Nefes almaya devam ediyoruz Dostlar ve sevdiklerle telefonda görüşmeler Skypelar whatsuplar Dijital güzellikler Evde olsak bile Kısa hikayeler yazıyor ve okuyoruz Para önemli hala Bir de şu emeklilik fonu düşmese iyi olurdu Evde olsak bile Kedimiz bizden mutlu Evde kaldık diye Artık kendimize yalan söylemeyelim Evde olsak bile Bir hayli zaman geçti makyaj yapmayalı Bugün makyaj yaptım Moralim biraz düzeldi Evde olsak bile Korkular ve yaşanmışlıklar Güzel anlar ve anılar Hep içimizde Evde olsak bile Alabildiğine yürümek lazım Evde olsak bile. 

Karantinada bir hafta sona erdi ve bahar geldi

Bugün biraz olsun işe konsantre olmak istedim. Boyalarımı ve fırçalarımı kaldırdım, fakat dışarda harika leziz bir hava var. İnsanı adeta yanına çağırıyor. Tertemiz bir bahar havası. Biz ise kapalı kalıp önlem alıyoruz. Belediye başkanımız da hastalanmış ve 13 saat önce hastaneye kaldırılmış. Papa boş sokaklarda gezmiş ve insanları selamlamış. Zambia'daki çocuklar 'Forza İtalia' diye destek veriyorlar. Ben de bu arada kendi kendime düşündüm planladım bugün yapacaklarımı. Dün bir sürü şeyi yarım bıraktım. Fellini'nin bir filmini izleyecektim ki uyuyakalmışım. Neyseki dostlar arıyor, eski dostlar arıyor, onlarla konuştum, haberleştim. Bu arada bir yerden daha red aldığımı öğrendiğimden beri üzgünüm ama yapacak çok bir şey yok. Herkesi geride bırakıp ikinci olmuşum, o da büyük bir başarı dedim kendi kendime. İçimden hep çizim yapmak geliyor ama kafam dağınık. Eğer bu gece de kafamı toplayabilirsem daha düzenli bir şekilde günü organize etmeliyim. Almanca hocamız ödev g

ODE TO THE LIBRARY

have spent the most fruitful times  in this library of imt have had the best personnel in all times  always in the library of imt  it was a church full of light  now it is full of books and delight  and beautiful and nice personnel that smile  that adds to the sunshine that flies from the windows inside  have spent my best years  more fruitful times  sadnesses and happiness  in this library  yet all was in silence  as it is in life  as we say the animals have their colours outside  humans inside  always positive always warm  with the frescoes on the ceiling with the third dimension on  the best place to be in all Lucca  that the Lucchesi shall know  is the library of imt  and I dedicate this poem  to the library of imt 

Bir pazar günü en güzel pazar günü

En sevdiğimiz şeylerden birisi yeşile doğru gitmek, yeşilin içinde yaşamak, dağlar tarafından sarıp sarmalanmak. İşte bu da öyle bir geziydi.

Bazı yamukluklar var ama kusura kalmayınız

ikinici otoportre  Piazza San Francesco'ya giderken ve kilise yana yatmışken

Lucca ve Kavuşmalar

Lucca'da neden kaldığımı bilmeksizin kalıyorum. Burdaki huzurdan etkileniyorum ama burdaki huzur öyle bir şey ki insanı bir yerden sonra boğabiliyor. IMT'nin dışına çıktıktan sonra Lucca'nın da eriyeceğini ve bir anda kaybolacağını hissetmiştim ama hala sevdiğim insanlar burda olduğundan böyle bir şey gerçekleşmedi. Yalnız onlar gittiğinde, aylardan şubat olduğunda böyle bir şeyin gerçekleşme ihtimali çok ama çok yüksek. Burası bir kutu, insanı içine alıp koruyor ama aynı zamanda düşünce biçimini kısıtlıyor. Burası bir labirent, insan kendini kaybediyor sonra yeniden buluyor. Burası bir sığınak, kaostan kaçışta insana sessizlik ve huzur veriyor. Burası bir zindan, herkesi tanıyınca kaçacak yer kalmıyor. Burası estetik ve güzel bir şehir ama bir yandan da insan hep ama hep güzellik içinde yaşamak istemiyor. Çok arkadaş edindim ve çok arkadaş kaybettim. Dilerim bir daha bir dostu kaybetmem. Çünkü işsiz olmanın dışında insanı üzen başka bir şey varsa o da bir dostu kaybetme

Lucca and other cities or Other cities and Lucca

Every time I come to this city I am amazed at how many memories have been collected here, how much time was spent working, thinking, drinking and loving. Whenever I come here I think about how much laughter I had with friends, of all the nights we spent walking back from bars making stupid jokes, how many days we spent walking on the walls, talking about everything: life, politics, love, relationships, IMT.  Somehow it is easy to work here; it is silent and it is magical, in a way. But if you stay in Lucca for too long you forget that there is an outer world and what happens is that as soon as you get into the outer world, you realize that there are more inspiring things than this city. There are certainly less claustrophobic cities than Lucca. One cannot breathe as comfortably as one does in Istanbul, especially getting out of the plane and smelling the air of Istanbul, that air of liberation, that air of salvation, the smell of home even though my real home is Kayseri. As I sai

La frontière de l'aube

                                                                Frontier of the Dawn Yıllar önce "Aşk için ölmeli, aşk o zaman aşk" demişti... Şimdi aslında aşktan daha kıymetli olduğunu düşündüğümüz şeyler olduğunu "bilerek" yaşıyoruz. Yahut artık hiçbir şey hayattan daha kıymetli değil. Kimse de aşk için ölmüyor. Ölecekmiş gibi oluyor ama ölmüyor. İşin komik tarafı benim anneannemin annesi Ayşe aslında bir şairmiş, ozanmış o zamanın deyimiyle. Hemen her konuda bir dörtlük uydurur söylermiş. Çok güzel tekerlemeler bilirmiş. Anneannem annesinin bir şair olduğunu söyledi. Ben inanıyorum, kadın bir şair 1910'larda mı 1920'lerde mi bir şair kadın Türkiye'de Kayseri'de inanılmaz (Buna bu gözle baktığım için kendime de inanamıyorum). Mehmet büyük dedem, anneannemin babası ölmüş. Hastalıktan. Ayşe Anneanne dağa çıkar çıkar ağlarmış, "Beni de kırkına al Mehmet Mehmeet!" diye. 1 sene sonra o da ölmüş. Anneannem Ganimet ile kızkardeşi Mürüvv