Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ağustos, 2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Barbara adlı Film

Bugünlerde evden çıkasım yok. Buna bunalım takılmak derler. Geçen gün Barbara isimli filme gittik. Yeşilçam Sineması'nda. Eski mi eski bir sinema, bilirsiniz, Beyoğlu'nda. Her yerde yüzü var Türkan Şoray'ın, Cüneyt Arkın'ın, Kartal Tibet'in, eski filmlerden kareler ve resimler asılı duvarlarında. Bu sinemayı severim. Vizyona girmiş ve çabuk gitmiş, kıymeti yarı anlaşılmış yarı anlaşılmamış filmleri gösterirler. Ben eğer ki kaçırmışsam o filmi bilirim ki Yeşilçam o filme bir şans daha verir. Barbara Doğu Almanya'dan gitmeyi düşünen bir kadının hikayesini anlatıyor. http://www.youtube.com/watch?v=q_Pn9zwhJtI Kadınlar hep bu iki hal içindedir zaten: Gitmek ve kalmak. Gitmeli mi kalmalı mı? Belki erkekler de aynı ruh hali içindedirler. Kiminle gitmek kiminle kalmak? Başını alıp gitmek mi yoksa kalmak mı? Gitmek kalmadığına değecek mi? Burda gitmek istiyor çünkü: Doğu Almanya'da rejimle yaşadığı ihtilaf nedeniyle tutuklanıp küçük bir taşra kasabasına

Kalbini Katılaştırma Soyut Sözcükleri Buharlaştır

Neden mi bu başlığı koydum? Ben de bilmiyorum. Bugün çok şey yazasım var. Mesela ne kadar cok Schubert Impromptu D9 Klavierstücke dinlediğimden bahsedebilirim... Ama bu çok elitist bir başlangıç olur bunu istemem. Klasik müziği hiç bu kadar uzun süre dinleyeceğim aklıma gelmezdi. Aklın ve müziğin bu kadar rafine olduğu hiçbir şeye katlanamam oysaki. Bugün kadınların erkeklere nasıl kontrol ettirilmeye çalışıldığını düşündüm yine. Maaşların eşitliğini geçtim. Sığınma evleri açılmamasını geçtim. Hamilelik izninden dönüp işten atılan kadınları geçtim. Öldürülen kadınları geçtim. Ben bunları geçerken etrafta kan gövdeyi götürüyordu. Sonra kürtaja takıldım. Devlete takıldım. Hükümete takıldım. Ataerkilliğe takıldım. Utanın. Sözlerinizden ve sözlerinizin ne kadar kadının hayatıyla oynadığından utanın, istedim. Söylendim. Şikayet ettim. Bana hep şikayet ediyorsun, dediler. Memurlar maaşlarını almak içindi, hükümdarlar yönetmek için, halk uyutulmak içindi, bense susmak içindim. Ben susma