Lucca'da neden kaldığımı bilmeksizin kalıyorum. Burdaki huzurdan etkileniyorum ama burdaki huzur öyle bir şey ki insanı bir yerden sonra boğabiliyor. IMT'nin dışına çıktıktan sonra Lucca'nın da eriyeceğini ve bir anda kaybolacağını hissetmiştim ama hala sevdiğim insanlar burda olduğundan böyle bir şey gerçekleşmedi. Yalnız onlar gittiğinde, aylardan şubat olduğunda böyle bir şeyin gerçekleşme ihtimali çok ama çok yüksek. Burası bir kutu, insanı içine alıp koruyor ama aynı zamanda düşünce biçimini kısıtlıyor. Burası bir labirent, insan kendini kaybediyor sonra yeniden buluyor. Burası bir sığınak, kaostan kaçışta insana sessizlik ve huzur veriyor. Burası bir zindan, herkesi tanıyınca kaçacak yer kalmıyor. Burası estetik ve güzel bir şehir ama bir yandan da insan hep ama hep güzellik içinde yaşamak istemiyor.
Çok arkadaş edindim ve çok arkadaş kaybettim. Dilerim bir daha bir dostu kaybetmem. Çünkü işsiz olmanın dışında insanı üzen başka bir şey varsa o da bir dostu kaybetmek kesinlikle.
Brighton'dan ayrılmak çok zor olmuştu ve şimdi korkuyorum ya uzaklaşamazsam Lucca'dan diye. Uzun yıllar burda kalma fikri beni ürkütüyor. Yine de bir süre burda kalmak ve kafamı dinlemek ve yazmak ve yazmak ve yazmak istiyorum.
Kaçmak içinse bir tren yeter.
Tren istasyonunda ışınlanabilir insan başka mekanlara ve zamanlara.
Çok arkadaş edindim ve çok arkadaş kaybettim. Dilerim bir daha bir dostu kaybetmem. Çünkü işsiz olmanın dışında insanı üzen başka bir şey varsa o da bir dostu kaybetmek kesinlikle.
Brighton'dan ayrılmak çok zor olmuştu ve şimdi korkuyorum ya uzaklaşamazsam Lucca'dan diye. Uzun yıllar burda kalma fikri beni ürkütüyor. Yine de bir süre burda kalmak ve kafamı dinlemek ve yazmak ve yazmak ve yazmak istiyorum.
Kaçmak içinse bir tren yeter.
Tren istasyonunda ışınlanabilir insan başka mekanlara ve zamanlara.
Canim kendini Boyle huzurlu hissettigin bir yer olmasi Cok guzel. Ama haklisin bizim gozumuz kaos arar, asiri duzen ve sakinlik bizi bozar. O yuzden Istanbul var;)
YanıtlaSil