Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ocak, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Basılmış olan Kısa Hikayelerimden

Dawit Büyüyünce  (Notos'ta 2010 Ocak sayısında basılmıştı)  Küçüğümün gözlerinden çapaklar akıyor. Kum fırtınası gelecek, dediler. Biz alışkınız ama benim Dawit’in gözleri biraz hassas. Kum yüzünden göz kapakları şişiyor, bazı sabahlar gözlerini açmakta zorlanıyor. Kamptaki doktorlardan biri “akut konj…” gibi bir şey dedi. Damla yokmuş, biraz pansuman yaptı kaynamış suyla. Bizimki rahatladı biraz.   Burada en çok tüketilen şeylerden biri un ve şekeri yağda kavurarak yapılan ve asla kabarmayan, küçük ve ağızda dağılmayan kurabiyeler. Dawit’i onunla doyuruyorum. Bazen konservelerle yemek dağıtıyorlar. Zorunda kalmadıkça Dawit’e tenekeden yemek yedirmiyorum.Kendim bir şeyler yapmaya çalışıyorum. Ama o beni dinlemiyor. O tuzlu ve yağlı yemeklerin tadını nasıl da seviyor. Birkaç defa onu Birleşmiş Milletler (BM) ofisinin sıvalanmamış duvarını yalarken yakaladım. Tuzluymuş. Zena 12 yaşında, daha yeni ergenliğe girdi. Çok içine kapanık. İyi ki bir kızım olmuş, diyorum baze

Acılar, yaslar ve üzüntüler

Terörden etkilenmiş, üzülmüş, incinmiş ve sevdiklerini kaybetmiş insanlara destek olalım. Onları yalnız bırakmayalım. Özellikle ateşin düştüğü yeri yaktığı bu zamanda onlara maddi manevi destek olalım. Çiçek götürelim, kedi yavrusu götürelim, evimize davet edelim, kahve içelim, onlarla sohbet edelim. Onlara bu toplumda yalnız olmadıklarını anlatalım. Yalnız değilsiniz. Ölümü yaşamış insanları yalnız bırakmayalım. Kendimizi tedavi edeceğiz elbette, çoluğumuz çocuğumuz ailemiz var fakat yine önemli olan bir şey Berger'in dediği gibi 'başkalarının acılarına bakabilmek'. Eğer insanları bu acılarda yalnız boğulmaya kurban edersek, gerçeklik ve merhamet duygularımızı yitireceğiz.