Ana içeriğe atla

Biten Arkadaşlıklar

Helal olsun sana Şah artık açık açık yazabilirsin. Biten arkadaşlıklarını, çıkar için ideoloji için. Kıskançlık için ve sevgisizlik için. Gerçekten sevmemiş olmak için, biten tüm arkadaşlıklara gelsin bu yazı.

Bir dostumu kaybettim çünkü ayrı fikirlerdeydik
Bir dostumu kaybettim çünkü bana kızdı
Bir dostumu kaybettim sebebini bile bilmiyorum
Gerçekten bilmiyorum neden böyle oldu
Kaybolup gittiler düşen yıldızlar gibi

Oysa güzeldi günlerimiz
Aydınlıktı sözler
Paylaşırdık her şeyi
Kınamazdık canım o kadar
Yoksa kınar mıydık

Ben kimseyi aptal bulmadım
Ya da tembel
Uyardığım olmuştur
Belki kimi zaman
Çok şey istemişimdir
Ne de olsa vermeyi de severim
Ama ya hesap yaptılarsa ve dedilerse
Ben ona daha çok verdim

kim bilebilir ki insanlar neden gelir hayatımıza
neden gider
neden kırar dökerler giderken
güzel güzel gidilmez hiçbir zaman
kimisi de geri döner ama yürek kabul etmez
kimisi rüyana girer ama aramazsın bir kere bile
koparsın zamanla bilemezsin
bilemezsin o da bilemez
hassasiyetler farklıdır
o seni anlamaz sen onu anlamazsın
önemli olan koşmaktır
seni arayana ve sevene
ne olursa olsun affetmektir hatalarını insanların
meşgul bir zamanda bile bir merhaba demektir
o kadar büyük bir şey değildir aslında
kırılmamak için bin sebep vardır
kimi zaman bir kahve alır gönlünü
kimi zaman bir özür
kimi zaman çalan bir telefon

aslında kaybolan arkadaşlar da kaybolan sevgililer gibidir
yere bir kitap düşer ama kimse ölmez
telefonlar çalmaz olur
özürler dilenmez
kahveler içilmez olur
herkes kendi yoluna gider
bir gün cenazende ağlarsa birisi
şanslısın bu devirde
işte bu kadar hayattan aldığımız ve hayata verebileceğimiz

bazen el oğlu daha çok sever seni başkalarından
ya da el kadını
ya da öyle zannedersin
ta ki onlar da gidene kadar
gitmesin diye kimsenin eteğine yapışmaya gerek yok
kalanlar kalmak isterlerse bir güzel kalırlar
kırılmamışlarsa incinmemişlerse
analarına küfretmemişsek
belki dinlerine küfretmişizdir kimbilir
bana göre eleştiri ona göre küfürdür
 ayrı dilleri konuşuyoruzdur artık
ideoloji her şeyden önemli hale gelmiştir falan fişman
ammaaaan gittiyse gitti ne yapalım
sabahtan akşama kadar içelim mi

gerek yok içmeye
feminizm üzerine bir şeyler okuyup kadınların farklı fikirlerden de olsalar dayanışma gösterebileceklerine inanmak lazım. bir umuttur yaşatan insanı
benim en iyi dostum içkim sigaram
bir de kedim

çok mu yani yalnız içmişim kahvemi
çok mu ki çalışamamışım bir gün
kaç gün heba oldu kaç kişi için
aldırma gönül aldırma
bize de bir gün belki rıfat ılgaz hababam sınıfı sabahattin ali dostluğu yakışır
yakışır elbet
neden yakışmasın? 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

her şey ara verince güzel

 Şimdi eski günlerdeki gibi yine kütüphaneye geldim. Kendi kendime çalışmaya çalışıyorum.  Çalışmadan bir yazayım dedim, ne de olsa uzun zaman oldu.  Akademik alanda ufak projelerde çalışıyor, makaleler üretmeye devam ediyorum. Beynimin eskisi gibi keskin bir şekilde işlemediğini fark etsem de böyle biraz yalnız kalıp bir şeyler yapmak beni rahatlatıyor, hem daha iyi konsantre oluyorum.  Her şey ara verince güzel. Annelik bile öyle.  Geçenlerde Lost Daugther'ı izledim, zaten kitabını da okumuştum yıllar önce, herhalde 2015 yılıydı yahut 2014 yılıydı. Filmi de güzel olmuş, aktristler de harika. Çok beğendim. Sanırım film ile kitabı daha iyi anladım bile diyebilirim. Olivia Colman zaten harika bir iş çıkarmış her zamanki gibi. Bir bakışı bin kelimeye bedel.  Doğal olarak anne gibi hissetmemekten öte sanırım, anne gibi hissetmeyi çok sevmekle beraber belki bu yükün altında biraz ezilmek söz konusu olabilir birçok kadın için. Yahut annelik öyle baskın hale gelir ki ilişkimizi unuturuz.

Goodreads

Goodreads  Son zamanlarda sabahları erken kalkıp birkaç saat boyunca beynimi çalıştırdıktan sonra tekrar uykuya dalma ihtiyacı hissettiğimi görüyorum. Gerçekten de sabah insanın zihni daha bir net çalışıyor. Ben genelde hesap kitap yaparak ve email yazarak geçiriyorum bu zamanı, oysaki yazmalı çizmeli okumalı.  Bu sene ilk defa goodreads'te amaçladığım kitap okuma sayısına erişmiş bulundum. Sayı düşüktü, sadece 15 kitap okuyabildim. Ama o da hiç yoktan iyidir, bu arada yarıda bıraktığım on kitabı saymıyorum, Puslu Kıtalar Atlası, Saatleri Ayarlama Enstitüsü, Bobbi Brown Makeup Manual, ve bir sürü kedilerle ilgili İtalyanca kitap, Alda Merini'nin denemelerinin olduğu harika bir kitap. Bu kitapların hepsi yarım kaldı. Okuyamadım bitiremedim fakat başucumda duruyor. Hadi Alda Merini kısa kısa yazmış bölünse de kitabın sürekliliğine bir zarar gelmiyor fakat romanlarda tabii ki ciddi bir unutma sürecine giriyorum. Mesela Puslu Kıtalar Atlası'nı nedense sevemedim halbuki herkes s