Şu gençliğimizdeki cesaret ve delilik yerini ev haline, ailelere, çocuklara ve korkuya bırakıyor. Ama aslında en güzeli oydu, o zaman gençtik, ailemiz de bu kadar yaşlanmamıştı. Şimdi ise korkulmayacak şeylerden korkar olduk, börtü böcekten tut bir lidere kadar. Ne hallere geldi bu yürek değil de çarıkmış dediğimiz kalp, çarık oldu da unuttu mu yürekliğini? Nerede kaldı cesaret, ne zamandan beri korkuyoruz öcülerden, böcülerden, ne zamandan beri korkuyoruz, ne güzeldi o gençliğimiz Taksim'de geçen, öğleden sonra gider otururduk sokakta püfür püfür eserdi rüzgar saçlarımızda, ve biz özgürlüğü tadardık kendimizce ana babamızın parasıyla. Şimdi ise alışveriş merkezlerinde, hediye almak için girdiğim kuyruklarda geçen ömrüm benim tamamen sisteme adapte olmuş tüketici ve sessiz insan modeline dönüştüğümü kanıtlıyor. Korkularım azaldı mı derseniz, aslında hiç de azalmadı, bu hayata bir şey bırakmadan gitmek belki de en büyük korkum. Bu seneleri nasıl hatırlayacağız, ne diyeceğiz çocuklarımıza, nasıl hesap vereceğiz onlara, onlar bana 'bunlar olurken sen nerdeydin?' diye sordukları zaman. Bilmiyorum, kariyer düşünüyor ve hediye alıyordum diyeceğim sanırım.
Şimdi eski günlerdeki gibi yine kütüphaneye geldim. Kendi kendime çalışmaya çalışıyorum. Çalışmadan bir yazayım dedim, ne de olsa uzun zaman oldu. Akademik alanda ufak projelerde çalışıyor, makaleler üretmeye devam ediyorum. Beynimin eskisi gibi keskin bir şekilde işlemediğini fark etsem de böyle biraz yalnız kalıp bir şeyler yapmak beni rahatlatıyor, hem daha iyi konsantre oluyorum. Her şey ara verince güzel. Annelik bile öyle. Geçenlerde Lost Daugther'ı izledim, zaten kitabını da okumuştum yıllar önce, herhalde 2015 yılıydı yahut 2014 yılıydı. Filmi de güzel olmuş, aktristler de harika. Çok beğendim. Sanırım film ile kitabı daha iyi anladım bile diyebilirim. Olivia Colman zaten harika bir iş çıkarmış her zamanki gibi. Bir bakışı bin kelimeye bedel. Doğal olarak anne gibi hissetmemekten öte sanırım, anne gibi hissetmeyi çok sevmekle beraber belki bu yükün altında biraz ezilmek söz konusu olabilir birçok kadın için. Yahut annelik öyle baskın hale gelir ki ilişkimizi unuturuz.
Yorumlar
Yorum Gönder