Ana içeriğe atla

çalışsan da çalışmasan da

 Canım arkadaşım, çalışmamak sana yaramıyor Şah, kafanı saçma şeylere takıyorsun, dedi. Çok haklı. 

Ben  ne zaman çalışmasam iş yapmasam koşturmasam panik olur ve varoluşsal bir endişeye kapılırım. Neden öyle olur bilmem ama kendimi değersiz hissederim. Çalışan da çalışmayan da aynı değerde bildiğim halde böyle paniğe kapılırım. 

Bir yandan da bugün hep bir şey yaptım, ev alışverişi, bebeği doyur, bebeği yıka, yemek yedir, süt ver vs. derken zaten zaman geçti. Bu kadar zaman içinde iki saat kestirmeye de vakit buldum. 

Bugün ilk defa Chinese  noodles aldım, onunla güzel bir şeyler yapmaya çalıştım. Güney Kore mi desem daha doğru olur? Neyse işte bu aralar onlara sarmaya niyetim var. Çünkü hem sağlıklı hem de yapımı çok zor değil. Sadece taze sebze almak şart. 

Belki yarın manava giderim açıksa tabii ki, yoksa yolum yine süpermarketten geçecek gibi görünüyor. 

Hayat böyle basit ve karmaşık. 

Oğlan tatlı ve yaramaz. Yeni yeni odasında yatırmaya başladık, biraz itiraz etti biraz zırladı ama teselli ettik derken en sonunda bugün biraz daha erken bayıldı. Böyle devam edersek güzel bir düzen tutturabileceğiz... Umarım uykusunu alır, ben de uykumu alırım. Çünkü uykusuz yaşamaya pek tahammülüm yok, daha doğrusu halim yok. 

Çok yazdım ama bir şey de yazamadım. Yarın devam edeyim, kafam yorgun ve karışık. Yapacak çok iş var hem evde hem bebekle hem de akademik olarak. Ben ise hala söyleniyorum. 

 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

her şey ara verince güzel

 Şimdi eski günlerdeki gibi yine kütüphaneye geldim. Kendi kendime çalışmaya çalışıyorum.  Çalışmadan bir yazayım dedim, ne de olsa uzun zaman oldu.  Akademik alanda ufak projelerde çalışıyor, makaleler üretmeye devam ediyorum. Beynimin eskisi gibi keskin bir şekilde işlemediğini fark etsem de böyle biraz yalnız kalıp bir şeyler yapmak beni rahatlatıyor, hem daha iyi konsantre oluyorum.  Her şey ara verince güzel. Annelik bile öyle.  Geçenlerde Lost Daugther'ı izledim, zaten kitabını da okumuştum yıllar önce, herhalde 2015 yılıydı yahut 2014 yılıydı. Filmi de güzel olmuş, aktristler de harika. Çok beğendim. Sanırım film ile kitabı daha iyi anladım bile diyebilirim. Olivia Colman zaten harika bir iş çıkarmış her zamanki gibi. Bir bakışı bin kelimeye bedel.  Doğal olarak anne gibi hissetmemekten öte sanırım, anne gibi hissetmeyi çok sevmekle beraber belki bu yükün altında biraz ezilmek söz konusu olabilir birçok kadın için. Yahut annelik öyle baskın hale gelir ki ilişkimizi unuturuz.

Biten Arkadaşlıklar

Helal olsun sana Şah artık açık açık yazabilirsin. Biten arkadaşlıklarını, çıkar için ideoloji için. Kıskançlık için ve sevgisizlik için. Gerçekten sevmemiş olmak için, biten tüm arkadaşlıklara gelsin bu yazı. Bir dostumu kaybettim çünkü ayrı fikirlerdeydik Bir dostumu kaybettim çünkü bana kızdı Bir dostumu kaybettim sebebini bile bilmiyorum Gerçekten bilmiyorum neden böyle oldu Kaybolup gittiler düşen yıldızlar gibi Oysa güzeldi günlerimiz Aydınlıktı sözler Paylaşırdık her şeyi Kınamazdık canım o kadar Yoksa kınar mıydık Ben kimseyi aptal bulmadım Ya da tembel Uyardığım olmuştur Belki kimi zaman Çok şey istemişimdir Ne de olsa vermeyi de severim Ama ya hesap yaptılarsa ve dedilerse Ben ona daha çok verdim kim bilebilir ki insanlar neden gelir hayatımıza neden gider neden kırar dökerler giderken güzel güzel gidilmez hiçbir zaman kimisi de geri döner ama yürek kabul etmez kimisi rüyana girer ama aramazsın bir kere bile koparsın zamanla bilemezsin bilemezsi

Goodreads

Goodreads  Son zamanlarda sabahları erken kalkıp birkaç saat boyunca beynimi çalıştırdıktan sonra tekrar uykuya dalma ihtiyacı hissettiğimi görüyorum. Gerçekten de sabah insanın zihni daha bir net çalışıyor. Ben genelde hesap kitap yaparak ve email yazarak geçiriyorum bu zamanı, oysaki yazmalı çizmeli okumalı.  Bu sene ilk defa goodreads'te amaçladığım kitap okuma sayısına erişmiş bulundum. Sayı düşüktü, sadece 15 kitap okuyabildim. Ama o da hiç yoktan iyidir, bu arada yarıda bıraktığım on kitabı saymıyorum, Puslu Kıtalar Atlası, Saatleri Ayarlama Enstitüsü, Bobbi Brown Makeup Manual, ve bir sürü kedilerle ilgili İtalyanca kitap, Alda Merini'nin denemelerinin olduğu harika bir kitap. Bu kitapların hepsi yarım kaldı. Okuyamadım bitiremedim fakat başucumda duruyor. Hadi Alda Merini kısa kısa yazmış bölünse de kitabın sürekliliğine bir zarar gelmiyor fakat romanlarda tabii ki ciddi bir unutma sürecine giriyorum. Mesela Puslu Kıtalar Atlası'nı nedense sevemedim halbuki herkes s