Ana içeriğe atla

her sabah

 Her sabah kalkıyorum bir umut. 

Oğlanın uykusu geliyor tekrar yatırıyorum onu. 

Sonra diyorum ki yürüyeyim, yürümüyorum. Mutfak topluyorum, çamaşır topluyorum, kalanları yiyorum, oluyorum iki kat. 

Sonra diyorum ki resim yapayım, yok başka şeyler yapıyorum. 

Sonra diyorum ki kütüphaneye gideyim, sonra haberleri açıyorum, üzülüyor kalıyorum. 

Hep bir hareket etmek isteyen ama bir türlü yerinden kalkamayan basireti bağlanmış insanlar gibi, sonra bir iş başvurusu yapıyorum. 

Olacak olmayacak mühim değil. Bazen yapmış olmak için. Bazen vazgeçmemek için. 

Sonra öğleden sonra uykum geliyor, uyumak istiyorum ama uyumuyorum, çünkü zaman yetmiyor. 

Nasıl etsem nasıl yapsam da ben hem çalışsam, hem oğlana baksam, hem hikaye yazsam, hem resim yapsam, hem empatik olsam, hem bu hem şu. Nasıl olacak bu iş? Ben de bu işin içinden çıkamadım. 

Zamanın var diyorlar, daha zamanın var. Ne de olsa daha küçük. Biliyorum ama o yokken de azcık parttime çalışsam iyi olacaktı. Olmadı. Neyse bakalım ne bulacağız hayatta daha kimbilir. 

 

 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Watercolour and Mıxed Technique

Emma Lefebvre tutorial    handmade postcards wıth mıxed technique

domates biber patlıcan

creative tuesday-wednesday (days at home during corona virus)

Sennelier pastel olmasa yapamazdım, ama işin aslı o ki yine de kafama göre takıldım sayılır