Kedimiz Midas'ı kaybettik.
11 yaşındayken hayatına gözlerini yumdu.
Ona adadığım birkaç resim vardı... sonrasında daha fazla tablosunu yapmak istedim ama bir türlü olmadı.
Şimdi tekrar resimlerini yapmayı ve Etsy'ye koymayı düşünüyorum.
Tabii önce bizimkilere hediye yapmam gerekecek.
Fakat bu aralar resim yapmaya ne vakit ne de kafa bulabiliyorum.
Zaman hızla geçiyor.
Her şey elimden kayıyor.
İşler asla bitmiyor.
Bir iş biterken yenisi çıkıyor.
Küçük şehirlerde bile zamanı hızlandırmanın yolunu buldum, kapitalizm ruhumuzu ele geçirdikten sonra yapacak bir şey kalmıyor, nerde olursanız olun sizi buluyor.
Dün gece bir anda uyanıp korktum. Artık Midas yoktu. Annemi düşündüm, annem öldüğü gece çok korkmuştum. Hiçbir şeyden korkmazdım ben. Ama tüm bedenimi bir korku sarmıştı. Artık annem yoktu. Ben ne yapacaktım? Yalnız mıydım? Annenin olmadığı bir hayat düşünülebilir miydi?
Dün benzer bir şekilde artık Midas yok, dedim, beni yine bir korku sardı. Acaba bize bu kadar destek olan bu hayvanlara ne kadar teşekkür etsek az mıdır?
Acaba bize sessizlikleriyle eşlik eden bu güzel hayvanlara ne kadar iyi davransak az mıdır?
Sokak hayvanlarının hepsini öldürmek nedir? Canilik değil de?
Bu yasa ile ne yapmaya çalışıyorlar!?
Hayvanlar saldırıyorsa bunu engellemek belediyenin işi değil midir? Bunu engellemek yerine hayvanları öldürmek cinayet değil midir?
Hayat bir sorular bütünü, cevabını hepimiz biliyoruz. Kimse korkmak istemez. Öleceğine bilen hayvanlar da buna dahil.
Yorumlar
Yorum Gönder