Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Soma için kısa bir hikaye

  Gözlerim kamaşıyor ışıktan Gözlerim kamaşıyor ışıktan, uzun süre karanlıkta kaldım, ışığı ve güneşi   unuttum. Tenimiz hep beyaz ve cildimiz hep lekeli. Günün sonunda eve odun parçaları götürüyoruz, bizimle alay ediyorlar, kol boyumuz kadar taşıyabiliyoruz çok taşıyamıyoruz diye. Bizler göçmen işçileriz, İtalya’dan geldik buralara. İşçiye ihtiyaç var, dediler, ekmek var dediler. İşte kendimizi burda bulduk. Eskiden atlar bir gün   yüzü görmeksizin çalışırlarmış madenlerde. Aylarca dışarı çıkmazlarmış. Karanlıkta   yerin dibinde. Bunu düşünmek bile insanı ürpertiyor. Yerin altında ölürlermiş, karanlıkta. Artık Avrupa’nın birçok ülkesinde insanların madencilik yaptığı madenler yok denilecek kadar az. Türkiye’de ise hala çok kötü şartlarda çalışıyoruz. Bize halinize şükredin diyorlar, o atlar gibi olabilirdiniz. Ben bir at olmak isterdim ama Anadolu’nun ovalarında. Yeraltında değil. Karanlıkta gaz lambalarıyla çalıştık çoğu zaman. İlk bu işe başladığımızda kendi malzememizi ke

Paesaggio

 

naturmort

 

corso di disegno

 

piano piano si fa

 

Sulu boyaya devam

 

küçük kuş