Sevgili Dostlarım,
Çeyrek asrı devirmiş bulunmaktayım. Bu çeyrek asırda neler gördüm ve yaşadım. Neler bana fazla geldi, neler vız gelip tırıs gitti, bilirsiniz az çok. Hep güçlü gördünüz beni ya da en azından öyle göründüğümü düşündünüz. Dertlerimi sizlerle paylaşmaktan, mutlu olduğumda yersiz şakalarla sizi şaşırtmaktan hiç çekinmedim. Bana güvenmeniz hep hoşuma gitti, fikrimi sormanız, aramanız ve ağırlamanız. Sizin yanınızda ölümsüzmüşüm gibi hissettim hep. Ciddi ciddi değil ya. Ölümün lafı olmazdı biz hayatımızı paylaşırken, kendimizi ve yaşananları yahut yaşanmasını istediklerimizi konuşurken. Yalnız kalmaktan hep korktum ve eminim bu benim en büyük zayıflığım olageldi. Ve belki de diyalektik bir biçimde bu zayıflık bana en çok güç veren şey oldu aynı zamanda. Sizinle olmak bana hayat veriyor, sizi yanımda hissetmek, dilerseniz bunlar duygusal bir çıkar ilişkisi diyin, bana güç ve güven veriyor. Yanınızda kendimi ilk defa bağ şarabımızla sarhoş olduğumuz zamanki kadar saf, ilk beraber aşık olduğumuz zamanki kadar takıntılı ve ilk beraber ağladığımız zamanki kadar kalabalık hissediyorum. Yanınızda ben 15 yaşındaki kadar uçarı, 21 yaşındaki kadar yeniliklere açığım, 40 yaşındaki bir kadın kadar ne istediğini bilenim ve 65 yaşındaki bir anneanne kadar şefkatliyim. İşte yanımda dostlarım, hadi kaldırın kadehlerinizi şiire, şaraba, aşka, yaşama, ölüme ve ölümsüzlüğe ve dostluğa… yıllarca beraber oluşumuza. İyi ki varım ama iyi ki sizinle varım!
Çeyrek asrı devirmiş bulunmaktayım. Bu çeyrek asırda neler gördüm ve yaşadım. Neler bana fazla geldi, neler vız gelip tırıs gitti, bilirsiniz az çok. Hep güçlü gördünüz beni ya da en azından öyle göründüğümü düşündünüz. Dertlerimi sizlerle paylaşmaktan, mutlu olduğumda yersiz şakalarla sizi şaşırtmaktan hiç çekinmedim. Bana güvenmeniz hep hoşuma gitti, fikrimi sormanız, aramanız ve ağırlamanız. Sizin yanınızda ölümsüzmüşüm gibi hissettim hep. Ciddi ciddi değil ya. Ölümün lafı olmazdı biz hayatımızı paylaşırken, kendimizi ve yaşananları yahut yaşanmasını istediklerimizi konuşurken. Yalnız kalmaktan hep korktum ve eminim bu benim en büyük zayıflığım olageldi. Ve belki de diyalektik bir biçimde bu zayıflık bana en çok güç veren şey oldu aynı zamanda. Sizinle olmak bana hayat veriyor, sizi yanımda hissetmek, dilerseniz bunlar duygusal bir çıkar ilişkisi diyin, bana güç ve güven veriyor. Yanınızda kendimi ilk defa bağ şarabımızla sarhoş olduğumuz zamanki kadar saf, ilk beraber aşık olduğumuz zamanki kadar takıntılı ve ilk beraber ağladığımız zamanki kadar kalabalık hissediyorum. Yanınızda ben 15 yaşındaki kadar uçarı, 21 yaşındaki kadar yeniliklere açığım, 40 yaşındaki bir kadın kadar ne istediğini bilenim ve 65 yaşındaki bir anneanne kadar şefkatliyim. İşte yanımda dostlarım, hadi kaldırın kadehlerinizi şiire, şaraba, aşka, yaşama, ölüme ve ölümsüzlüğe ve dostluğa… yıllarca beraber oluşumuza. İyi ki varım ama iyi ki sizinle varım!
bence herkesin doğum günü kutlu olmalı. senin de seda'nın da.. ikinizin de bu blogu takip ettiğinizi biliyorum =)
YanıtlaSilBen arkadan geliyorum; doğum günü dediğin senede bir gün değil, durup kendinden mutlu olduğun her an kutlanmalı bence.
YanıtlaSilİyi ki doğmuşuz be şahkız; ne denir ki yazdıklarının üstüne...