Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Nisan, 2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Hayal ve Gerçek

Boş bir kağıda yazıyorum. İçimizde bir sürü kutu var. Beynimizde bir sürü kutu var. O kutularda saklıyoruz anıları. O kutularda saklıyoruz o insanları. Aslında insanlar bir kutunun icine sığamaz. Aslında insanlar çok daha büyük her şeyden. Anılardan kalanlar sığıyor kutuların içine. Ama biz sığamıyoruz. Dolaplara kıyafetler sığıyor, raflara kitaplar. Anılar ise soyut olduğundan belki, yeri zamanı kişisi ve duygusu belirli olduğundan sığmıyor tek başına, o anıların yerleri, zamanları ve kişileri değiştirilemiyor. Her şey çok garip. Hayat çok garip. Sevmek çok garip. Kaybetmek çok garip. Bazı şeyleri erken kaybediyor insan. Bunun acısını da uzun bir süre duyuyor çoğu zaman. Bazı şeyleri hiç kaybetmek istemiyor, derken ona sıkı sıkı sarılıyor, o zaman boğuyor insan. Sevgi boğucu bir hal alıyor. Bu genelde bir insan kendini hiçe saydığında ve diğer insanla bir olmak istediğinde yaşanıyor. Başkasının hayatını yaşamaya başlıyor insan, o başkası oluyor, onun bir parçası olmak isti

İçmek İçmek İçmek

Küçük şehirde yaşayan insanlar biraz da baskı altında olduklarından olsa gerek, biraz göz önünde olduklarından, pek geniş alanlara yayılamadıklarından, çok fazla fırsat bulamadıklarından (kültürel ve sosyal anlamda) içmeye meyilli olabilirler. Doktora ile birleşince küçük şehir insanın yaptığı en büyük sosyal aktivitenin içinde içmek önemli bir yer edinir. Ben bir aralar çok içerdim bir şey olmazdı. 21 yaşındaydım. Ben bir aralar çok içtim, gastrit oldum, 25 yaşındaydım. Annem hastaydı, kedim de sakattı. Bir de bir sevgiliyi göndermiştik uzaklara, bir daha da dönmemişti. Çok kötü bir durumdaydık, hayatımız durmuştu. Annem öldü, çok içtim. Tüm paramı biraya harcadığımı bilirim. (tüm param derken kalan harçlığımı) İçmekten kastım daha çok bira. Kokteyl pek sevmiyorum zaten. Ya şarap ya da bira. Ya da rakı. Tek bir öğe olmalı içinde... Ama bu tek öğe çoklu bir muhabbete, güzel bir kafa dağıtma ortamına, yahut deniz kenarında balık ile eşlik edilecek güzellikte buzlu bir rakıya, arkada

İçsel Konuşmalar ve Gündüz Yalanları

Bundan sonra daha düzenli çalışacağım. Birilerinden bir şey beklemektense kendim için mum yakacağım. Mumları yaktıktan sonra da insanların peşinden koşmayacagım. Her şeyi bıraktım, bırakacağım. İnsan kardeşlerini, canlarını ailesini bırakamaz. Ama her şey geride kaldı artık, kimisini unuttum, herkesi unuttum. Hepsini hayatımdan ittim. Bana gereken sevgiyi gostermediklerini gördum çoğu zaman. Ve bu garip bir hal aldı. Belki de bazı gerçekleri görmezden geldim. İstenmediğim, uyamadığım. Uymaya calıştım olmadı İstenmedim olmadı, uğraştım olmadı Artık hayatta bana uygun olmayan şeyleri zorlamaktan sıkıldım. Başkalarına iltifat etmekten ve onların gururlarını okşamaktan sıkıldım. Bunu yaparım yüceltirim insanları ama bir noktadan sonra bıktım. Artık böyle devam etsin istemiyorum. Kavga gürültü yaşıyorum, sakinlik istiyorum. Kendime kapanmak ve anlamak... Anlayamadığımda hırçınlaşıyorum, zavallı bir çocuk gibi. Disleksik bir cocuk gibi. Birçok şey zor geliyor. Ama bun