Ana içeriğe atla

İçsel Konuşmalar ve Gündüz Yalanları


Bundan sonra daha düzenli çalışacağım. Birilerinden bir şey beklemektense kendim için mum yakacağım. Mumları yaktıktan sonra da insanların peşinden koşmayacagım. Her şeyi bıraktım, bırakacağım. İnsan kardeşlerini, canlarını ailesini bırakamaz. Ama her şey geride kaldı artık, kimisini unuttum, herkesi unuttum. Hepsini hayatımdan ittim. Bana gereken sevgiyi gostermediklerini gördum çoğu zaman. Ve bu garip bir hal aldı.
Belki de bazı gerçekleri görmezden geldim. İstenmediğim, uyamadığım.
Uymaya calıştım olmadı
İstenmedim olmadı, uğraştım olmadı
Artık hayatta bana uygun olmayan şeyleri zorlamaktan sıkıldım.
Başkalarına iltifat etmekten ve onların gururlarını okşamaktan sıkıldım.
Bunu yaparım yüceltirim insanları ama bir noktadan sonra bıktım. Artık böyle devam etsin istemiyorum.
Kavga gürültü yaşıyorum, sakinlik istiyorum.
Kendime kapanmak ve anlamak...
Anlayamadığımda hırçınlaşıyorum, zavallı bir çocuk gibi.
Disleksik bir cocuk gibi. Birçok şey zor geliyor. Ama bunu aşmalıyım.
Bugün aralığın kaçı hatırlamıyorum
Bugun 21 Aralık 12, bugün ben ağlamalı bir gecenin ardından tekrar kalktım
Ablam beni arıyor her gün iyi miyim diye
İyiyim diyorum çünkü iyiyim ama yalnızlığı hiç sevmiyorum...
Kalınca arayacak kimsem olmuyor. "Beni affet" diyorum insanlara, onların sevgilerini zorla ekmek parçasını koparır gibi koparmaya calışırken, "ulan sen güçlü kadınsın değil mi?" diyemiyorum.
Nasıl bu hale geldiğimi bilmiyorum. Ama istemiyorum artık düşünmek tabii ki ilerlemek istiyorum. İlerlemek mümkün olursa eger. Susmak istiyorum, gözlemlemek istiyorum ama susamıyorum. Hep yazıyorum. Boş şeyler yazdıgımdan mı dersin,
Gülmek istediğim adama gulemedim
Sevmek istediğim adamı sevemedim herkesi boğdum bıraktım
Kendime eziyet ettirdim
Ciddi sorunlarım olduğunu düşünüyorlar değil mi?
Bense kendimi çok ama çok normal buluyorum
Belki de temel sorun bu.
Şimdi de annemi düşünüyorum
Dün onu düşünürken birdenbire içimi bir sevinç kapladı
Benimle övünür müydü? Sever miydi beni?
Benden çılgınlık bulduğunda bile mutlu olurdu
Annem de içindeki çılgınlığı geç fark etmisti galiba.
Kendin hakkında bir şey söylemeden birisiyle iletişim kurabilecek misin bakalım?
Günde 500 sayfa okuma da 100 sayfa oku
Bakalım yapabilecek misin?
Bakalım ... sana guveniyorum
Hadi kendinle konuş bu işi hallet...
Çalış çalış...
İşte böyle devam edecek
Bundan sonra disipline edeceğim kendimi kural koyacağım kural dışına cıkmayacağım uzun bir süre
En azından hafta ici
Neden daha deliyim başkalarından anlıyorum
Çünkü kendime söylemeden , hicbir şeyi otomatik olarak yapamıyorum.
Bugun 8 Ocak.
Yine aceleci davrandığım noktalar oluyor. Biraz karşılık alıyor gibiyim duygularıma. Ama bilmiyorum tek başıma kalıp dusunmem lazım bir süre. Çok açmamam lazım içimi sanırım. Herkesle cok muhabbet kurmak istemiyorum. Ama bir yandan da...
Bugün 16 Nisan
Dün yine annemi rüyamda gördum. Çok güzeldi. Babamla aynı yataktaydılar. Bağdaydık. Bağda degişik ısıtıcılar varmış. Çalışıyor hepsi, ev sıcacık. 400 euro gelen elektrik faturasından sonra galiba böyle bir rüya görmem çok doğaldı.
Yine aceleci davrandım. Evet ve yine yanıldım. 
Ama artık onu rahatsız etmeyeceğim.
Onun hayatına müdahale etmeyeceğim.
Çünkü o artık uçmak zorunda kendi kanatlarıyla, tek başına, karar vermek zorunda. 
Anlamak zorunda tek başına. 
Nasıl ben de anlamak zorundaysam. Tek başıma. 
Ve ben de... ama istemiyorum şimdi. Sanıyorum 15 yaşındayım koşacaklar peşimden.
40 yaşında da böyle çatlak ve salak mı olacağım acaba? Hayaller içinde...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

her şey ara verince güzel

 Şimdi eski günlerdeki gibi yine kütüphaneye geldim. Kendi kendime çalışmaya çalışıyorum.  Çalışmadan bir yazayım dedim, ne de olsa uzun zaman oldu.  Akademik alanda ufak projelerde çalışıyor, makaleler üretmeye devam ediyorum. Beynimin eskisi gibi keskin bir şekilde işlemediğini fark etsem de böyle biraz yalnız kalıp bir şeyler yapmak beni rahatlatıyor, hem daha iyi konsantre oluyorum.  Her şey ara verince güzel. Annelik bile öyle.  Geçenlerde Lost Daugther'ı izledim, zaten kitabını da okumuştum yıllar önce, herhalde 2015 yılıydı yahut 2014 yılıydı. Filmi de güzel olmuş, aktristler de harika. Çok beğendim. Sanırım film ile kitabı daha iyi anladım bile diyebilirim. Olivia Colman zaten harika bir iş çıkarmış her zamanki gibi. Bir bakışı bin kelimeye bedel.  Doğal olarak anne gibi hissetmemekten öte sanırım, anne gibi hissetmeyi çok sevmekle beraber belki bu yükün altında biraz ezilmek söz konusu olabilir birçok kadın için. Yahut annelik öyle baskın hale gelir ki ilişkimizi unuturuz.

Biten Arkadaşlıklar

Helal olsun sana Şah artık açık açık yazabilirsin. Biten arkadaşlıklarını, çıkar için ideoloji için. Kıskançlık için ve sevgisizlik için. Gerçekten sevmemiş olmak için, biten tüm arkadaşlıklara gelsin bu yazı. Bir dostumu kaybettim çünkü ayrı fikirlerdeydik Bir dostumu kaybettim çünkü bana kızdı Bir dostumu kaybettim sebebini bile bilmiyorum Gerçekten bilmiyorum neden böyle oldu Kaybolup gittiler düşen yıldızlar gibi Oysa güzeldi günlerimiz Aydınlıktı sözler Paylaşırdık her şeyi Kınamazdık canım o kadar Yoksa kınar mıydık Ben kimseyi aptal bulmadım Ya da tembel Uyardığım olmuştur Belki kimi zaman Çok şey istemişimdir Ne de olsa vermeyi de severim Ama ya hesap yaptılarsa ve dedilerse Ben ona daha çok verdim kim bilebilir ki insanlar neden gelir hayatımıza neden gider neden kırar dökerler giderken güzel güzel gidilmez hiçbir zaman kimisi de geri döner ama yürek kabul etmez kimisi rüyana girer ama aramazsın bir kere bile koparsın zamanla bilemezsin bilemezsi

Goodreads

Goodreads  Son zamanlarda sabahları erken kalkıp birkaç saat boyunca beynimi çalıştırdıktan sonra tekrar uykuya dalma ihtiyacı hissettiğimi görüyorum. Gerçekten de sabah insanın zihni daha bir net çalışıyor. Ben genelde hesap kitap yaparak ve email yazarak geçiriyorum bu zamanı, oysaki yazmalı çizmeli okumalı.  Bu sene ilk defa goodreads'te amaçladığım kitap okuma sayısına erişmiş bulundum. Sayı düşüktü, sadece 15 kitap okuyabildim. Ama o da hiç yoktan iyidir, bu arada yarıda bıraktığım on kitabı saymıyorum, Puslu Kıtalar Atlası, Saatleri Ayarlama Enstitüsü, Bobbi Brown Makeup Manual, ve bir sürü kedilerle ilgili İtalyanca kitap, Alda Merini'nin denemelerinin olduğu harika bir kitap. Bu kitapların hepsi yarım kaldı. Okuyamadım bitiremedim fakat başucumda duruyor. Hadi Alda Merini kısa kısa yazmış bölünse de kitabın sürekliliğine bir zarar gelmiyor fakat romanlarda tabii ki ciddi bir unutma sürecine giriyorum. Mesela Puslu Kıtalar Atlası'nı nedense sevemedim halbuki herkes s