Ana içeriğe atla

Kayıtlar

devam

 

daha kaç armut çizmeli

  Bugün biraz daha çalışabildim. İki vitamine ve sıfır egzersize rağmen yorgun düştüm. Oğlan güzel yedi ama kaka yapmadı. Bir diziden bir bölüm izledim. Resim dersine girdim. Emailler uçuştu onlara cevap verdim. Sanki dünya birdenbire 4 Ocak'ta hızlandı. Hızlanan dünyaya ayak uydurmak için kedinin kafasına düşen kitaplığı hallettim. Çamaşır attım, çamaşır astım, yemek yaptım, Çin yemeği, çok güzeldi, vejetaryen. Vejetaryen kelimesi nasıl yazılıyor ona baktım, çünkü hep İngilizcede kullanıldığı gibi kullanılıyor. Yarın bir toplantım var, onunla uğraşacağım. Bir de iş güç daha ne olsun... bir iki literatür review yazmam lazım, namı diğer literatür taraması. Hayat akıp gidiyor. Bugün hiç yürümedim ama bacaklarım yürümek için can atıyor.  Gün geçti, güzel bir gün, verimli bir gün, eski bir masa aldık, ilk defa eski bir çalışma masam var. Onu temizledim. Bir ara resmini buraya da koyarım, çok güzel. Eve başka bir hava verdi. Tüm mobilyalarımız kişiliksizdi oysa ne kadar güzeldi antika o

çalışsan da çalışmasan da

 Canım arkadaşım, çalışmamak sana yaramıyor Şah, kafanı saçma şeylere takıyorsun, dedi. Çok haklı.  Ben  ne zaman çalışmasam iş yapmasam koşturmasam panik olur ve varoluşsal bir endişeye kapılırım. Neden öyle olur bilmem ama kendimi değersiz hissederim. Çalışan da çalışmayan da aynı değerde bildiğim halde böyle paniğe kapılırım.  Bir yandan da bugün hep bir şey yaptım, ev alışverişi, bebeği doyur, bebeği yıka, yemek yedir, süt ver vs. derken zaten zaman geçti. Bu kadar zaman içinde iki saat kestirmeye de vakit buldum.  Bugün ilk defa Chinese  noodles aldım, onunla güzel bir şeyler yapmaya çalıştım. Güney Kore mi desem daha doğru olur? Neyse işte bu aralar onlara sarmaya niyetim var. Çünkü hem sağlıklı hem de yapımı çok zor değil. Sadece taze sebze almak şart.  Belki yarın manava giderim açıksa tabii ki, yoksa yolum yine süpermarketten geçecek gibi görünüyor.  Hayat böyle basit ve karmaşık.  Oğlan tatlı ve yaramaz. Yeni yeni odasında yatırmaya başladık, biraz itiraz etti biraz zırladı a

yine meyveler

 

tiktoksuz hayat

 acılarımı satıyorum  para etmiyor  resimlerimi satıyorum  kimse almıyor  dertlerimi satıyorum  herkes kaçıyor  yaşasın işsizlik!  satacak pek bir şey kalmıyor  işsizlik övülmeli  çünkü sadelik veriyor insana  emeğini satmak istersin de kimse almaz ya  öyle bir şey işte  acaba gelecek nasıl olacak?  23 güzel gelsin güzel geçsin de başka bir şey istemem. 

annem

 Bu gece annemi rüyamda gördüm. Kayseri'deki evimizdeydik.  Annem bana bir sürpriz yapmış ve çok sevdiğim bir arkadaşımı getirmiş. Kayseri'ye hem de. Arkadaşım da çok yoğun olduğu halde, yanıma gelmiş. Çok seviniyorum onu görünce. Annem düşünceli görünüyordu, yine meşgul görünmekteydi. Hep kafasında bir şeyler vardı. Ama beni ne kadar güzel dinlerdi. Anne derdim, sabahları hemen haberleri açma, üzülürsün. Canım annem, beni dinlerdi. Babamı bize gönder arasıra. Dinler. Mobilyalar çok güzel, ağbime ver. Dinler. Canım annem benim sana bu ceket çok yakıştı, yakışır. Ne kadar acayip bir şey insanın annesinden güç alması ölü olduğu halde. Ne kadar garip annemizin yüzünü asla unutmamamız. Annelerin hakkı ödenmezmiş gerçekten. Bunu geç anlıyorum.  Annem rüyamda bana yardımcı olmaya çalışmaktaydı. Oralardan bana yetişti belki de.  Hep yetişir sağolsun, hep koşturur. Onu ben hep koştururken hatırlarım. Oranın buranın eksiklerini giderirken, çalışırken, evleri idare ederken, gezmeleri kaç

armutlar