Ana içeriğe atla

Kayıtlar

gençlik

 Bugün bir yerden geçerken  Bir gençlik rüzgarı esti Yaşımı unuttum  Hep geçtiğim sokakta bir rüzgar yüzüme vurdu  Dedim ben bugünü yaşamıştım.  Oğlanı parktan eve götürüyordum.  Garip bir his kapladı içimi.  Zamanı düşündüm, yorgunluğu, güneşi ve sıcağı.  İşleri düşündüm yapılması gereken.  Ama birden sanki bir zaman kayması oldu,  Halbuki ağaçlar kurumuş otlar sararmıştı Yağmur yoktu bakım da yoktu  Nerdeydi belediye çalışanları kesilen ağaç ağaç üstüne  Yine de o an sanki her şey aynıydı  Bir zaman diliminin içinden geçtik.  Ve o sırada sanki ben bir on yaş gençleşmiştim, sanki on yıl ağır geçmemişti.  Sanki yeni gelmiştim bu şehre İçimde yine bir enerji yeni bir atom parçası patlamaya hazır  Eve döndüm, pişman olmayarak  Şimdiye kadar yaşadıklarımdan

bipolar

 Ikirciklilik uzerine bir siir kimi zaman dusunur kimi zaman uyurum bir bakmisim bir tekne ile yola cikmisim yorulmus ve mavinin icnde bogulmusum bir bakmisim gokyuzunde bulutlar agirligimi kaldiramamis yerle yeksan olmusum bir bakmisim bir cocuk bir bakmisim bir kadin bir bakmisim doksan yasinda bir bakmisim zaman gecmis anne olmusum bir gun dost bir gun hain bir gun guzel bir gun cirkin bir gun aglak bir gun gulec bir gun sacma bir gun akilli akillara durgunluk veren bir degisimde bukalemun olmusum bir gun ari bir gun karinca bir gun agustos bocegi bir gun bir kanguru bir gun bir fil bir gun nesli tukenen bir hayvan olmusum degismis erimis yok olmusum bu tarihte kimseye yer kalmamis bir mezara konmusum mezarda kemiklerim kalmis onlar da gidince yok olmusum benim gibi binlerce insan oyle ya da boyle ... kurda kusa yem olmusum zaman gecmis soylenmisim zaman gecmis ozlenmisim zaman gecmis dus gormusum duslerde kendi kendime gerceklerle bogusmusum kimi zaman duzensiz kimi zaman dakik kim

yürüyüşler diyip geçelim

 Zaman öyle geçmiş gitmiş işte. 2012 Şubat ayında geldim Lucca şehrine. En sevdiğim yerlerden ikisi: Botanik Bahçe ve de Elisa Kapısı'ndan dışarı çıkmadan evvel yürünen o sarı badanalı yol, kolonlarla süslenmiş. İşte o alan ilk defa gördüğüm yer oldu sabah gözümü açınca. Sonrasında çalış çalış. Botanik Bahçe'sine ilk defa sanırım 2013 yazında gittim belki daha önce de gitmişimdir hatırlamıyorum ama çok geç gittim. Fakat bu bahçe duvarlardan da görünüyor ve bahçeyi rahatlıkla antik duvarların üzerinden de izleyebiliyorsunuz. Tabii ki içinde olmak daha başka bir şey. Çok güzel bir ağaç var orda, bir hikayeye göre cadının arabası o ağacın altındaki ufak göle atlayıp ortadan kaybolmuş. Ben de kötü düşüncelerimi sanırım o gölcüğe atmayı isterim. Fakat kötü düşünceleri atmak için çok güzel bir yer. Yazık olur. Sanırım bu ağacı izlemeye asla doyamayacağım. Bu şehri çok seviyorum. Sanırım Kayseri bağları, İstanbul Boğaziçi ve Lucca'nın duvarları ile bahçeleri en sevdiğim yerler. He

Renk cümbüşü

 

bebek

 

biraz resim biraz gezme

  Bolgheri'den bir iki resim... ve son resim derslerinin eser olamayan eserleri... 

Fausto Melotti