Ana içeriğe atla

Kabak Çıtması

Bazen içim içime sığmıyor
Kime dönsem bilmiyorum.
Hep kulaklarımda tekrarlıyor: "onun kendisine hayrı yok ki"
Evi bok goturuyor, dolapta bir sey yok, kıyafetler dağınık,
4 kazağım var onları dönüşümlü olarak giyip duruyorum,
iki pantolonum var böyle işte
Bir lokma bir hırka çok güzel yaşıyorum
Paper yazmam gerekiyor yazmıyorum
Bir prenses gibiyim, hayat boyle devam edecek zannediyorum
Tahmin etmiyorum bir gün bir yoksulluk gelecek
Bir gün bu siyaset bizim de başımıza vuracak
Bir gün çocuklarımız kötü bir dünyada gaz maskesiyle gezecek
Bunları düşünüyor düşünüyor susuyorum
İçim içime sığmıyor
Sevsem sever miyim
Unutsam unutur muyum bilmiyorum.
Etrafımda bir çin seddi var
Git git bitmiyor
Duvarlarımı aşamıyorum
Garip bir şekilde tatlı bir hayat yaşıyorum
Ama tadını almıyorum
Hissizlikten yahut takatsizlikten
Yahut düşüncesizlikten
Yalvarıyorum dostlarıma
Hatrımı sorun ama cevabım hep aynı
Siz de mi biliyordunuz ben bilmeden önce?
Neden herkes her şeyi benden önce biliyordu?
Ben hep geç kalıyorum toplantılara ve kaçırıyorum ana tartışmaları
Anneannem bile daha iyi takip ederdi benden okuduklarını
Şaşırıyorum
Bu beyin nasıl eskimiş
Nasıl ısrarcıymış
Bu kalp ne dayanıklıymış
Bu kalp ne saçmaymış
Şaşırıyorum
Hele ki hala şaşırıyorum
Annecim benim rüyalarımda sana hep
Kabak çıtması yaptırıyorum.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

her şey ara verince güzel

 Şimdi eski günlerdeki gibi yine kütüphaneye geldim. Kendi kendime çalışmaya çalışıyorum.  Çalışmadan bir yazayım dedim, ne de olsa uzun zaman oldu.  Akademik alanda ufak projelerde çalışıyor, makaleler üretmeye devam ediyorum. Beynimin eskisi gibi keskin bir şekilde işlemediğini fark etsem de böyle biraz yalnız kalıp bir şeyler yapmak beni rahatlatıyor, hem daha iyi konsantre oluyorum.  Her şey ara verince güzel. Annelik bile öyle.  Geçenlerde Lost Daugther'ı izledim, zaten kitabını da okumuştum yıllar önce, herhalde 2015 yılıydı yahut 2014 yılıydı. Filmi de güzel olmuş, aktristler de harika. Çok beğendim. Sanırım film ile kitabı daha iyi anladım bile diyebilirim. Olivia Colman zaten harika bir iş çıkarmış her zamanki gibi. Bir bakışı bin kelimeye bedel.  Doğal olarak anne gibi hissetmemekten öte sanırım, anne gibi hissetmeyi çok sevmekle beraber belki bu yükün altında biraz ezilmek söz konusu olabilir birçok kadın için. Yahut annelik öyle baskın hale gelir ki ilişkimizi unuturuz.

Biten Arkadaşlıklar

Helal olsun sana Şah artık açık açık yazabilirsin. Biten arkadaşlıklarını, çıkar için ideoloji için. Kıskançlık için ve sevgisizlik için. Gerçekten sevmemiş olmak için, biten tüm arkadaşlıklara gelsin bu yazı. Bir dostumu kaybettim çünkü ayrı fikirlerdeydik Bir dostumu kaybettim çünkü bana kızdı Bir dostumu kaybettim sebebini bile bilmiyorum Gerçekten bilmiyorum neden böyle oldu Kaybolup gittiler düşen yıldızlar gibi Oysa güzeldi günlerimiz Aydınlıktı sözler Paylaşırdık her şeyi Kınamazdık canım o kadar Yoksa kınar mıydık Ben kimseyi aptal bulmadım Ya da tembel Uyardığım olmuştur Belki kimi zaman Çok şey istemişimdir Ne de olsa vermeyi de severim Ama ya hesap yaptılarsa ve dedilerse Ben ona daha çok verdim kim bilebilir ki insanlar neden gelir hayatımıza neden gider neden kırar dökerler giderken güzel güzel gidilmez hiçbir zaman kimisi de geri döner ama yürek kabul etmez kimisi rüyana girer ama aramazsın bir kere bile koparsın zamanla bilemezsin bilemezsi

Goodreads

Goodreads  Son zamanlarda sabahları erken kalkıp birkaç saat boyunca beynimi çalıştırdıktan sonra tekrar uykuya dalma ihtiyacı hissettiğimi görüyorum. Gerçekten de sabah insanın zihni daha bir net çalışıyor. Ben genelde hesap kitap yaparak ve email yazarak geçiriyorum bu zamanı, oysaki yazmalı çizmeli okumalı.  Bu sene ilk defa goodreads'te amaçladığım kitap okuma sayısına erişmiş bulundum. Sayı düşüktü, sadece 15 kitap okuyabildim. Ama o da hiç yoktan iyidir, bu arada yarıda bıraktığım on kitabı saymıyorum, Puslu Kıtalar Atlası, Saatleri Ayarlama Enstitüsü, Bobbi Brown Makeup Manual, ve bir sürü kedilerle ilgili İtalyanca kitap, Alda Merini'nin denemelerinin olduğu harika bir kitap. Bu kitapların hepsi yarım kaldı. Okuyamadım bitiremedim fakat başucumda duruyor. Hadi Alda Merini kısa kısa yazmış bölünse de kitabın sürekliliğine bir zarar gelmiyor fakat romanlarda tabii ki ciddi bir unutma sürecine giriyorum. Mesela Puslu Kıtalar Atlası'nı nedense sevemedim halbuki herkes s