Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Lucca Questura

Since I am not very good at my mother tongue anymore, I am writing in English. It has been a long time I read a book in Turkish, almost 3 months and I forgot very easily (which means that I am not as good as I want to be in Turkish writing and literature anymore.) Not that I am self-confident in English. Let's see. I got my permesso di soggiorno (residence permit) after three months. Actually things evolved really fast because some people have not even given their fingerprints in the questura. What does questura mean? questura / kwesˈtura / f. = offices responsible for police force, public order and relative administrative services. I could not recognize myself in the police office where you receive your residence permit card. Basically we went there at 9.30 which was late, as we all had appointments for that day. Only saturdays they are working now which is making things more complicated. We got in the queue. Actually there were no queues. There were different lines of pe

Bugün Benim Söylemek İstediklerimi Nazım Söylesin

Seni Seviyorum (İnsanların İçinde)   İnsanların içindeyim Seviyorum insanları Hareketi seviyorum Düşünceyi seviyorum Kavgamı seviyorum Sen kavgamın içinde Bir insansın sevgilim Seni seviyorum Aydınlığın içindeyim Seviyorum aydınlığı Paylaşmayı seviyorum Eşitliği seviyorum Kavgamı seviyorum Sen kavgamın içinde Bir insansın sevgilim Seni seviyorum Nazim Hikmet Ran  not: Benim bir kavgam yok, kişisel kavgam dışında. Ama bir gün büyük bir kavgaya dahil olmak istiyorum. Bir yazarlık kavgasına. Vakti geldiğinde. 

Lucca ve Sokaklar

İlk geldigim zaman sabah kalkıp Via Elisa'da bu yoldan yürümüştüm... Sonra Yeşim ile tanıştım, onun evinden bu manzarayı gece gündüz görme fırsatım oldu... Her zaman bana açık kapısıyla sabah akşam kahveye davet etti beni, ben de hiç ikiletmedim.Her seferinde Duomo'ya bakarken, zaman duruyordu, sanki o sırada yaşlanmıyorduk, zaman geçmiyordu. Şehir gece erkenden uyuyordu, biz şarap içiyorduk. La Dolce Vita diyorlar ya bir yerden sonra kalbi zorluyordu, ama manzaranın bir suçu yok. "Bu benim suçum." Hmm çamaşırlarını dışarıya asmak zorundalar bence de, çünkü evler eski ve nemli. Çamaşırlar kurumak bilmiyor çünkü evler güneş almıyor (kendi adıma konuşayım) benim ev her daim buz gibi.  Bir sabah erkenden kalkıp fotoğraf çekmek için yollara döküldüm. Daha afyonum patlamamıştı, ama erken kalkmışken bir daha bu fırsatı bulamam dedim. Sokaklar boştu, kiliselerin önünü süpürüyorlardı. Daha kapıları açılmamıştı. Dar sokaklardan ilerledim. Küçük şeh

Günah Çıkarma

Evet insan bazen iki üç sene önceki sorunlarına bakıp yeni yeni düşünebiliyor. Yanlış olan neydi? Ben hep düşündüm, düşünerek geleceği yönlendirmek istemedim bir yandan da. Ama şu var, ben iki üç sene önce çok kötü bir haldeyken, annem hastayken, kedimiz sakatken, biz ölümü beklerken, dünya malı kıymetsizdi. Öylece sürükleniyorduk sağdan sola, hiçbir şeyi bilmiyorduk, hiçbir şeyi kestiremiyorduk. Kendimizi anlamıyorduk. Annemi kaybetmenin ne demek olduğunu biliyordum ama anlamıyordum, yaşadığı sürece her şey o kadar normaldi ve her şey o kadar tıkırındaydı ki. Onunla kavga etsem kaçardım, onu özler yanına giderdim, o bana bir sürü güzel tavsiyede bulunur egomu oksardı. Sonra anladım ki annemsiz yaşamak bir cehennem. Sonra anladım ki ben çok kötü bir evlattım kimi zaman. Sonra anladım ki onsuz ben güçsüzüm... Sonra sonra her şeyde onu bahane ettim. Çok ağladım, çok kaçtım gerçeklerden, değişik savunma mekanizmaları geliştirdim, bireyselleştim, çünkü tek başıma ayakta kalamamaktan kor

Özlemek

İnsan sadece geçmişi özlemez diye düşünmeye başladım. Olası geleceği de özler. Bir restoranda arkadaşlarınızla oturup pizza yerken ve yanında şarap içerken bu rahat hayat biçimine alışmış insanlar gibi görünebilirsiniz. Şakalara kaygısızca gülebilir ve aslında hiçbir kaygısı olmayan insanlardan da olabilirsiniz. Fakat hiçbir gerçek, hiçbir koku, hiçbir ten size bir gün tüm bunların geride kalacağınıi, gelecekte karanlık şeyler yaşanacağını ve bir gün sizin bu tatlı mı tatlı hayattan göçüp gideceğiniz gerçeğini unutturamayacaktır. Yine karamsarlaşmaya başladın diyeceksiniz. Evet çok karamsarım. Fakat aslında hayattan tat aladabiliyorum. Hatta memnunum kimi bencilliklerimden. Kimi tek başınalıklarımdan. Mutlu olmamam için hiçbir sebep yok. Peki gelecekten korkuyor muyum? Bazen evet ama bazen korku üretmeden de yaşamaya çalışıyorum ve başka savunma mekanizmaları uyduruyorum kendime. Ölümlü olduğumuz gerçeğinden kaçabilen bir yaratık var mı? Ama aslında ben bu sebeple yazmadım bunla

No Music In My Life: Lucca and Istanbul

Some will ask my why I prefer to write in English. And I will tell them that I am not very much self-confident in writing in Turkish. The reason is that if I cannot write in the best way in Turkish I am ashamed. But in English you can be informal. You can be light and say things that are not so much in place but maybe necessary to be told. The reason I am writing is that I want to share some comments of mine about the city of Lucca and Istanbul. Life, love, music and our generation in general will be the sub-subjects of this text. I came here to be silent, to keep silence, to say less, to listen more, to see more, to know more, to feel more. I came here not to run from here to there, not listening to myself. What if I listen to myself? Suddenly a Frankestein comes up and says, "I am angry with how life goes". Or was it the Frankestein that I had met in Istanbul that came out of my heart and mind and shouted at others that life is not worth living so that I would take their
Bu ödevi hocam Radikal 2'ye gönderebileceğimi söylemişti ben de burda yayımlamaya karar verdim: Decline of Happiness with the Decline of “Social Capital” and Search for Happiness in the Individualistic Life Many of us are looking for happiness nowadays as the humanity did for years and years. Some may call this luxury, ease that has come with technology, some call it a family, children and some call it being independent economically. Some call it being with the loved ones. Some call it earning good money. Some call it a good standard of living, some call it being amongst friends. There are many diverse understandings of happiness and there are many different ways of reaching it. But today’s world for sure tries to give answers to the questions like the Epicureans or the Cynics do. To clarify the answer, happiness today is understood more like “a negation of societal bonds” and replacement of it by self-sufficiency. To need people either as a part of civil society, or fami