Ana içeriğe atla

Kayıtlar

yarın

Yarın zaten bugün oldu ama son zamanlarda yaptığım resimleri paylaşmamıştım, yarın da onları paylaşayım.  Sabah erken kalkabilirsem ilk işim o olacak.  Unutturmayın. 

Barga

 Geçen gün Barga diye bir şehre gittik, öylesine birkaç saatliğine. Tam seçimlerin olduğu gündü. Ben seçimleri takip etmekten vazgeçtim. İçkiyi bıraktım sigarayı da bir haftadır. Sigara zaten iki senedir nerdeyse içmiyordum, depremle başlamıştım.  Roma'ya ikinci defa gitmiştim trenle tatlı mı tatlı bir dostumla. O sağolsun beni biraz çekip çevirmek zorunda kalmıştı dönerken. Neyse, dedim ben de seçimler yüzünden stres olmak istemiyorum. O yüzden de vazgeçtim pazar günü haberleri izlemekten.  Barga dağların arasında bir kasaba. Burdan zamanında işsizlik nedeniyle birçok İtalyan göç etmiş İskoçya'ya. Her yaz dönerlermiş kasabalarına uzun uzun kalırlarmış. Akrabalarını görürlermiş. Küçücük bir dağ kasabası ama sanat ve hayat dolu. Ünlü İtalyan şair Giovanni Pascoli burayı çok severmiş. Zaten tiyatro da adını ondan almış. Bir de inişli yokuşlu, bebek arabasıyla biraz zorlu, oğlanı kucağıma aldım kimi yerlerde. Fakat kıvrılarak öyle güzel bir manzaraya çıkılıyor ki, dağların arasınd

Her gün yapılması ve yapılmaması gereken şeyler

 1. Sabah kalkıp meditasyon yapmak  2. Kahveyi hemen içmemek 3. Telefona hemen sarılmamak  4. Egzersiz yapmak  5. Yoga yapmak  6. Güzel dostlarla ve kardeşlerle konuşmak  7. Akıllı sohbetler etmek  8. Kendine az da olsa bakmak (en azından bir nemlendirici sürmek) 9. Bebişine çocuğuna sarılmak  10. Bir hastanın yahut kazazedenin hatrını sormak  11. Yürüyüş yapmak  12. Uzun süredir ertelenen şeylerden birini ele alıp halletmek  13. Mektup yazmak  14. Email yazmak ve yazarken net olmak 15. Sevdiğiniz bir şeyi sevdiğiniz birisiyle paylaşmak  16. Sevmek ve sevmeye devam etmek  17. Güzel bir tabloya bakmak   18. Çiçeklerin suyunu ve güneşini kontrol etmek  19. Güzel olan şeyleri beğenmeyi bilmek  20. Güzel anıları hatırlamak ve onları yad etmek  21. Üzüldüğümüz zamanları hatırlayınca ağlamak, bu da geçer demek  22. Her şeyin para, iş ve itibar olmadığını hatırlamak  23. Elimizdekilere şükretmek ama onları iyileştirmek için de kimsenin hakkını yemeden dürüstçe çabalamak  Biraz kitap okumak, b

my shop

 I have added new items to my shop if you need to visit it. https://www.etsy.com/shop/ShahofGoldArt?ref=seller-platform-mcnav

Atatürk

 Çok olgun bir ergenlik geçirdim. Ama sonrasında ciddi buhranlar yaşadım denilebilir.  Ne de olsa küçükken büyümüş gibiydim. Konuşmama gerek yoktu. Ablam çok güzel konuşuyordu, ağbim çok akıllı cevaplar veriyor harika espriler yapıyordu. Bana sadece çalışmak kalmıştı.  Ben de bol bol defter tutar ve yazardım. El yazım çok güzeldi. Sonradan çok bozuldu.   Yine tuttuğum defterlerden birinde bu notları buldum.    Atatürk bunları söylemiş ben de not almışım:  1. Milletin hayatı tehlikeye düşmedikçe savaş bir cinayettir.  2. Şuna inanmak lazımdır ki dünya yüzünde gördüğümüz her şey kadının eseridir.  3. En iyi kişi, kendinden çok ait olduğu sosyal toplumu düşünen, onun varlığının ve mutluluğunun korunmasına kendini adayan insandır.  4. Bir toplum aynı gayeye bütün kadınları ve erkekleriyle beraber yürümezse ilerlemesine ve medenileşmesine teknik bakımdan, ilmi bakımdan ihtimal yoktur.  Demek ki kadın erkek eşitliğini kabul eden bir liderin kemikleri sızlamakta şu an. Hele kadınlarımıza yapı

her gün az az yazmak biraz biraz ölmek

 Her gün az az yazmaya karar verdim.  Az olsun öz olsun.  Bir zamanlar her şey için günlük tutardım. Şimdi de yapıyorum ama sabırsızca. Yazım kötü ve düşünceler düzensiz. Nerde insanın o hiçbir şey yapmadığı zaman, beyin hücreleri gittikçe artarken, sakin bir şehirde ekmek elden su gölden yaşarken düşünebildikleri ve yazabildikleri. Kayseri entelektüel değildi ama içindeki gençler okursa yazarsa çizerse çok entelektüeldi çünkü dikkatlerini dağıtacak bir tüketim sevdası yoktu.  En fazla kayağa gidilir vs.  O zamanlar yazmışım. Her gün yazayım.  Bitmeyen Kavga   John Steinbeck 17 Nisan 2001 Bu kitap elime alıp okumaktan korktuğum bir kitaptı. Çünkü her şey git gide kötüleşiyordu. Hiçbir şey düzelmediği gibi bir umut ışığı da yanmak bilmedi.  Ama öyle bir anlatım ki kitabı elime alır almazz beni o dünyaya sürüklüyor ben sürüklenmek istemesem bile. Dili sade, açık. İnsanların ruh halleri onların kişiliklerinin kafamda şekillenmesini sağladı.  Özellikle de Jim'in kişiliği... Jim akıllı,

gidenler

Bazı müzikler bana annemi hatırlatıyor. Annemin mutfaktaki hali, okurkenki hali, film izlerkenki hali. Asla alamadığımız o onayın bize zamansız bir şekilde verilmesi. En sevilmesi ve de dinlenmesi gereken bir zamanda o insanın ölmesi. En beklenmedik zamanda hamile kalmak. En güzel günlerde ağlamak. En sorunsuz zamanlarda ölümü hatırlamak. İşte hayat böyle akar gider elimizden, sevdiğimiz insanlar da gidiverir bir gün. Terk ederler bu dünyayı, yeniler doğar, kimsenin yeri dolmaz ama bir avuntudur yeni doğanlar. Bir mutluluktur, buruk bir mutluluk bize adlarıyla gidenleri hatırlatan.