Ana içeriğe atla

Kadınlar Günü

İnsanların bazılarını kaybetmemek için yalan söylediği olmuştur
Kendisini başkasıymış gibi gösterdiği zamanlar
Beyaz yalanlar olmuştur
Kırmızı yalanlar belki
Unuttum denir
Önemli değil denir kaçılır
Biz ise bir iki tatlı söz bekleriz ama o sözler hiçbir zaman gelmez
Neden gelmez bilmiyorum bekleriz
Sanki o sözler belirler değerimizi
Kadınların değerini
Kimse kutlamaz artık Kadınlar Günü'nü
Kadınsın insansın hayvansın erkeksin
Sen her şeysin
Ama kimse kutlamaz kadınlığını
Kimse kutlamaz kadınlığını
Herkes unutur unutturur sana kadınlığını
Sonra da derler ki ne var şu kadınlar gününde
İnsanların içinden gelmez kutlamak
Kadın mısın ki sen?
Nasıl bir kadınsın ki sen?
Ne biçim kadınsın sen?
Sen de kadın mısın be?
Kutlamazlar.
Kutlamazlar
Kutlamazlar
Kadınlığını unuttururlar
Yemek yapamazsın
Kadın mısın sen?
Gülümsersin
Kıskandırır mısın?
Cilveli misin?
Rahat olma bu kadar
Ağır ol
Kaldıramasınlar
Elinin hamurunu unutma
Başka işlere bulaşma
Saçın uzun aklın kısa
Sen anlamazsın
Çok konuşma
Kadın ol yatakta
Başka yerde kadın olma
Sadece orda.
Sen de kadın mısın?
Kutlamazlar
Kutlamazlar
Kutlamazlar
Unuturlar unuttururlar
Takdir etmezler yaptıklarını
Beğenmezler
Çünkü kadınlık hali diye bir şey kalmamıştır artık
Unut beynini
Unut kalbini
Unut sözlerini yut
Unut insanlığını
Unut cinselliğini
Unut eşitliğini
Kadınsın sen kadın kal ama sen de kadın mısın be? 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

her şey ara verince güzel

 Şimdi eski günlerdeki gibi yine kütüphaneye geldim. Kendi kendime çalışmaya çalışıyorum.  Çalışmadan bir yazayım dedim, ne de olsa uzun zaman oldu.  Akademik alanda ufak projelerde çalışıyor, makaleler üretmeye devam ediyorum. Beynimin eskisi gibi keskin bir şekilde işlemediğini fark etsem de böyle biraz yalnız kalıp bir şeyler yapmak beni rahatlatıyor, hem daha iyi konsantre oluyorum.  Her şey ara verince güzel. Annelik bile öyle.  Geçenlerde Lost Daugther'ı izledim, zaten kitabını da okumuştum yıllar önce, herhalde 2015 yılıydı yahut 2014 yılıydı. Filmi de güzel olmuş, aktristler de harika. Çok beğendim. Sanırım film ile kitabı daha iyi anladım bile diyebilirim. Olivia Colman zaten harika bir iş çıkarmış her zamanki gibi. Bir bakışı bin kelimeye bedel.  Doğal olarak anne gibi hissetmemekten öte sanırım, anne gibi hissetmeyi çok sevmekle beraber belki bu yükün altında biraz ezilmek söz konusu olabilir birçok kadın için. Yahut annelik öyle baskın hale gelir ki ilişkimizi unuturuz.

Biten Arkadaşlıklar

Helal olsun sana Şah artık açık açık yazabilirsin. Biten arkadaşlıklarını, çıkar için ideoloji için. Kıskançlık için ve sevgisizlik için. Gerçekten sevmemiş olmak için, biten tüm arkadaşlıklara gelsin bu yazı. Bir dostumu kaybettim çünkü ayrı fikirlerdeydik Bir dostumu kaybettim çünkü bana kızdı Bir dostumu kaybettim sebebini bile bilmiyorum Gerçekten bilmiyorum neden böyle oldu Kaybolup gittiler düşen yıldızlar gibi Oysa güzeldi günlerimiz Aydınlıktı sözler Paylaşırdık her şeyi Kınamazdık canım o kadar Yoksa kınar mıydık Ben kimseyi aptal bulmadım Ya da tembel Uyardığım olmuştur Belki kimi zaman Çok şey istemişimdir Ne de olsa vermeyi de severim Ama ya hesap yaptılarsa ve dedilerse Ben ona daha çok verdim kim bilebilir ki insanlar neden gelir hayatımıza neden gider neden kırar dökerler giderken güzel güzel gidilmez hiçbir zaman kimisi de geri döner ama yürek kabul etmez kimisi rüyana girer ama aramazsın bir kere bile koparsın zamanla bilemezsin bilemezsi

Goodreads

Goodreads  Son zamanlarda sabahları erken kalkıp birkaç saat boyunca beynimi çalıştırdıktan sonra tekrar uykuya dalma ihtiyacı hissettiğimi görüyorum. Gerçekten de sabah insanın zihni daha bir net çalışıyor. Ben genelde hesap kitap yaparak ve email yazarak geçiriyorum bu zamanı, oysaki yazmalı çizmeli okumalı.  Bu sene ilk defa goodreads'te amaçladığım kitap okuma sayısına erişmiş bulundum. Sayı düşüktü, sadece 15 kitap okuyabildim. Ama o da hiç yoktan iyidir, bu arada yarıda bıraktığım on kitabı saymıyorum, Puslu Kıtalar Atlası, Saatleri Ayarlama Enstitüsü, Bobbi Brown Makeup Manual, ve bir sürü kedilerle ilgili İtalyanca kitap, Alda Merini'nin denemelerinin olduğu harika bir kitap. Bu kitapların hepsi yarım kaldı. Okuyamadım bitiremedim fakat başucumda duruyor. Hadi Alda Merini kısa kısa yazmış bölünse de kitabın sürekliliğine bir zarar gelmiyor fakat romanlarda tabii ki ciddi bir unutma sürecine giriyorum. Mesela Puslu Kıtalar Atlası'nı nedense sevemedim halbuki herkes s