Yazarlarla dostlarımı aynı kefeye koymak istemem ama ne zaman güzel bir kitap okusam güzel bir dostumla sohbet etmiş kadar olurum. Bir şeyleri paylaşmış gibi... o yazar benimle bu güzel şeyleri paylaştığı için kendimi şanslı sayarım, bana iç dünyasını açtığı için. Kaygılarını, korkularını başkalarının ağzından da olsa dile getirdiği için ama yine de bunları beyninin içinde dönen şeyler olduğu halde benimle ve binlerce insanla benim gibi/benden farklı paylaştığı için. Yazar kendini sevdirmeye çalışıyor, yazar yalnız kalmış. Yazarın söyleyecekleri var, sözleri yarım kalmış. Yazar sesini duyurmak istiyor, bastırmışlar sesini. Yazar sana bir güzellik vermek istiyor, estetik yahut fikren, başka türlü verecek şansı olmamış. Yazmış yazmış da yazmış. İyi ki yazmış. Bir kitabın ve bir dostun yeri ayrı. Ama o dostlar yakında değilse bir dost sesidir bir kitap. İşte böyle akıllandım ben, sonra aptallaştım yine okumayı bıraktığımda.
Sevinçten uçardım hasta oldum mu Kırkı geçerse ateş çağrırlar İstanbul'a Bi' helallaşmak ister elbet di mi oğluyla Tifoyken başardım bu aşk oy'nunu Oh dedim göğsüne gömdüm burnumu Can Yücel
Yorumlar
Yorum Gönder