Bazı günler başımı alıp bu ufak parka giderim ve bu parka bakan sarayımsı yapıda üç kuruşsuz çalıştırıldığım günleri hatırlarım. Ordan pencereden bakan patrona bir selam yollar sakin bir şekilde kahvemi içerim. İçimden 'naber' derim. Sen ordasın ben burda ama işte park benim. Keyif benim.
Bu ağaç hep böyle güzel çiçek verir. Duvar diplerinde de olsa keyfi yerindedir. Bu renklere hastayım.
Her zaman süpermarkete giderken ağaçlara bakmaktansa caddeye bakıyor oluyorum. Fakat tavsiye edilen odur ki güncel yaşamda her gün yeni bir şey görmek için etrafımıza daha dikkatli bakmak bizi daha güzel şeylere odaklanmaya sevk edecektir. Son zamanlarda güzel renkler ve güzel ağaçlar bulmaya başladım açıkçası. Bahar da geldi daha ne olsun...
Duvarlarda yürürken fark ettim ki benim bu ağaçları boyamam lazım. Çizmem lazım ama o çizmeden önce buraya koyayım dedim. Çünkü ne de olsa... Hayat yolu uzun. Adım adım... gideceğiz bakalım.
Askerlerin üzerindeki kamuflajın niçin o renklerde olduğunu bana bu ağaç anlatmış oldu.
Amacım uzaktaki dağlara odaklanmaktı. Çünkü çok güzel bir mavilikleri ve kat be kat boyutları var idi. Fakat resim tam da istediğim gibi olmamış maalesef.
Son bir aydır her gün 7000 adım atmaya çalışıyorum. Fakat bazı günler atamadım. Olmuş işte 6000 adım ortalaması alınınca. Hiç yoktan iyidir. Sorarsanız hala kilo veremedim. Ama neyseki yürüyoruz işte daha ne yapalım. Pizza da mı yemeyelim yahu?
Yorumlar
Yorum Gönder