Hayır hayır olamaz, bir kedi daha bakamam. Hem de bu çok küçük ve salak. Biraz önce klavyenin üzerine çıkmaya çalıştı. Beni de annesi zannediyor. Patileriyle hala o süt emmek için yapılan açıp kapama refleksine takmış durumda. Kapının önünde buldum. Geçen gün de çocuklar acımasızca oynuyorlardı bununla. Bu da hiç sesini çıkarmıyordu. Ayaklarıma dolandı. Deneme amaçlı aldım, hem de karnını doyurmak için yoksa Carlos bunalıma girer "üstüme kuma getirdiler" der. "Ben bacağı yok bir kediyim diye pabucum dama atıldı, kullanılmış bir mendil gibi beni bir kenara attılar" der. Hem ben iki kediye birden bakamam. Tez yazmam lazım. Daha çok işim var. Hele ki birbirleriyle hiç anlaşamadılar. Carlos o derin bir hava yollama ve kızma ibaresi olan tıshıslamasını yaptı. Bizim Pati de (aklıma ilk gelen isim buydu) hemen hazırol konumuna geçti, patilerini açtı, bir pandomim gibi sanki cam varmış da bu oraya tırmanıyormuş gibi (Bu arada da kucağımda horluyor, allahım nasıl horluyor bu kedi. Hörül hörül hörül)... Velhasıl kelam Carlos bana mı küssün Pati'ye mi kızsın bir türlü napacağını kestiremedi. Şok oldu tabii. Şimdi o bir odada tıkılı, bu da hörüldeye hörüldeye uyuyor. Bir süt içişi vardı, lökür lökür. Zaten köfteleri de günlerdir aç kalmış gibi bir edayla yedi. Süt de verdim ki kesin beni annesi zannediyor. Neyse geceyi burda geçirsin de sabah dışarı bırakırım. Olmadı ona her zaman yemeğini veririm ama o sokağın çocuğu olur. Tabii bu sıcağı ve alakayı gördükten sonra geceleri peşimi bırakacağına inanmıyorum ya. Üstüne üstlük de bir dişi. Tam bir aptal sarışın. Bir de bunu hamile bırakırlarsa aylar sonra işimiz var demektir. Erkek olsa hadi neyse... Bir tane zıpçıktı sarı erkek vardı veterinerde, nasıl içim ısınmıştı bayılmıştım ona. O Pati'den daha küçüktü. Pati sanırım 2-3 aylık falan. Yoksa daha mı küçük? Şimdi de gıdısını bana uzatmış, bu nasıl bir uyuyuş yaw. Sev mi demek istiyor acaba. Bir iki fotosunu çekeyim, dedim ama fotoğraf makinesine kafasını sürttüğünden ve sürekli hareket halinde olduğundan, pek başarılı olamadık. Şimdi çekerim ama.
Hah bir de ilk aynayla karşılaşması vardı ki aklıma Lacan geldi, hani bebek ilk defa aynada kendini görüyor da parçalar bütüne tamamlanıyor, çok derindi amma velakin unuttum o felsefeleri. O ilk aynada kendini görüş çocukta ilk benlik hissinin oluşmasını sağlıyordu, yanlış hatırlamıyorsam. Bizimki de aynada garip garip baktı kendine. Allahım nerden denk geliyorum ben bu kedilere? Bunlar mı beni buluyor? Kucağımda o kadar uslu yatıyor ki, horlaması da kesildi. Ev zaten kedi kokuyordu, bir de Pati gelirse iyice kedi kokacak. Hem kumumuz da yok, hadi gece üzerime işerse. Allahtan bunun ne boku ne de çişi büyük miktarlarda olamaz. Carlos'unkiyle karşılaştırınca çok kayda değer bir şey olacağını sanmıyorum. Ev de yeni temizlendi. Hay Allah. Bir de oyuncu ve salak olduğundan bu pencerelerden falan da düşer, evet evet ben sabah bunu dışarı bırakayım. Herkes bilsin ben bunu besliyorum ve sahipleniyorum. O da dışarda hem özgürlüğünü yaşasın, hem kendini kollasın. Zaten o şartlarda doğdu. Biliyordur ne menem şeylerin başına gelebileceğini.
Bu böyle kucağımdayken tezi bitirebilirmişim gibi bir hisse kapıldım. Off dertsiz başıma dert mi arıyorum ya? Yoksa çocuk yapma yaşım mı geldi, sürekli kedi bakasım var. Yok yok bu düpedüz yalnızlık hissi ve onunla beraber gelen bencillik, bu yalnızlığına tatlı bir ortak arama ve o ortağın hayatını alt üst etme olasılığını düşünmeme bencilliği. İşte bu yüzden yarın sabah Pati ile vedalaşmalıyım. Utanmaz horlamayı da kesti. Karnı doydu, sıcağına kavuştu tabii. Oh! Yarın ben onu dışarı bırakınca damdan düşmüşe dönebilir. Eminim Carlos da içerde bunalım geçiriyordur, bana içinden bir hayli küfrediyordur. "Bu salak karı" diyordur "ne yaptığının farkında mı acaba?". Pati gelir gelmez kotumun ipliklerini o küçücük tırnaklarıyla çekti. Carlos daha böyle bir şey yapmamıştı. Aman bunu gardroplardan uzak tutmalı yoksa o küçücük haliyle küçük bir Tarzan gibi oraya buraya asılır, her şeyin ipini çeker... Off Pati naptın ya? Beni mi buldun ya Pati?
not: Samsa geldi, "Pati'ye bakacak mıyız?" diye sordum. Samsa "Adı Patiye miymiş bunun, kız Patiye..." diye sevmeye başladı. Bakamaz bakamaz bu. Hepsi benim başıma kalır. Bugün uyusun da. Yarabbim!
Yorumlar
Yorum Gönder