Cok fazla.
Hep daha güçlü bir kadın olmak istedim
Olamadım
Hep daha az ağlamak istedim
Sanırım onu çok da istemedim.
Her işi zamanında bitirebilmek istedim
Hiç yapabildim mi bilmiyorum
Bazen başka insanların hayatlarının peşine takılır ve kendi hayatımı yaşayamam. Hep başkalarının hayatında yaşarım. Başkalarının ne düşündüğü ne yaptığı hep önemlidir benim için.
En son aldığım kararlar:
1) Feminizmle ilgili bir kitap yazacağım
2) Uykum var, uyuyacağım.
Şimdi eski günlerdeki gibi yine kütüphaneye geldim. Kendi kendime çalışmaya çalışıyorum. Çalışmadan bir yazayım dedim, ne de olsa uzun zaman oldu. Akademik alanda ufak projelerde çalışıyor, makaleler üretmeye devam ediyorum. Beynimin eskisi gibi keskin bir şekilde işlemediğini fark etsem de böyle biraz yalnız kalıp bir şeyler yapmak beni rahatlatıyor, hem daha iyi konsantre oluyorum. Her şey ara verince güzel. Annelik bile öyle. Geçenlerde Lost Daugther'ı izledim, zaten kitabını da okumuştum yıllar önce, herhalde 2015 yılıydı yahut 2014 yılıydı. Filmi de güzel olmuş, aktristler de harika. Çok beğendim. Sanırım film ile kitabı daha iyi anladım bile diyebilirim. Olivia Colman zaten harika bir iş çıkarmış her zamanki gibi. Bir bakışı bin kelimeye bedel. Doğal olarak anne gibi hissetmemekten öte sanırım, anne gibi hissetmeyi çok sevmekle beraber belki bu yükün altında biraz ezilmek söz konusu olabilir birçok kadın için. Yahut annelik öyle baskın hale gelir ki ilişkimizi unuturuz.
Yorumlar
Yorum Gönder