Abartmak önemlidir çünkü güzellikler dengesizliklerden ve hatta abartmalardan doğar...
Eğer Van Gogh sarı rengi tablolarında bu kadar güzel ve bol kullanmasaydı, yani abartmasaydı bize o güzeller güzeli ayçiçeklerini ve sarı başakları bu parlak gözlerle hatırlayabilir miydik?
Caravaggio karanlık ile ayndınlık arasındaki farkı (chiaroscuro) tekniği ile bize anlatmasaydı karanlığın içinden kopan o figürleri bu kadar güzel görebilir miydik?
Nazım Hikmet aşkından ölmeseydi o şiirleri okuyabilir miydik?
Borges kör olana kadar yazmasaydı biz aynı hikayelerden bu kadar zevk alabilir miydik?
Hayatta bazı şeyleri abartmak gerekir. Bu kadar abartmak gerekiyor muydu, diye sanatçılara nedense sormayız. Çünkü sanat bir çeşit abartıdan doğar. Her sanatçının en belirgin özelliği bir şeyi abartmasıdır, ama güzel bir şekilde abartmasıdır.
Dün futuristlerin sergisine gittik, Palazzo Blu'da. Tablolarda üç boyutluluk ve renkler abartılmıştı. İnsanlar trenler her şey parça parça hareket halindeydi. Makineleşen dünyayı anlatan 1900'ların başı ve 1920 ve 1930'lara kadar süregiden bu sanat biçimi anti-burjuva bir içeriğe de sahipti. Toskana'yı veya net bir şekilde gördüğümüz her şeyi bir fotoğraf netliğinde resmetmektense, paesaggio (peyzaj) yapmaktansa sıradışı şeyler yapmayı, makineyle insanın birleşimini, birbirine karışımını, kısacası iç içe geçişini ve insanın makinelere adapte oluşunu anlatmaya çalışıyorlardı. Hayran kaldım. Ama abartmışlar mıydı? Evet. Güzelliği de işte burdaydı. Karşıt olmayı abartmışlardı.
Abartmak önemlidir, ama sevgide abartmalı, yoksa silahlarda, tabancalarda, tüfeklerde değil.
Sanatta ve bilimde abartmalı, savaşlarda değil...
Dostlukta abartmalı, düşmanlıkta değil.
Güzel şeylerde abartın. Yoksa Caravaggio gibi tenis maçında adamı öldürüverirsiniz...
Eğer Van Gogh sarı rengi tablolarında bu kadar güzel ve bol kullanmasaydı, yani abartmasaydı bize o güzeller güzeli ayçiçeklerini ve sarı başakları bu parlak gözlerle hatırlayabilir miydik?
facebook Van Gogh grubunda paylaşılmıştır |
Caravaggio karanlık ile ayndınlık arasındaki farkı (chiaroscuro) tekniği ile bize anlatmasaydı karanlığın içinden kopan o figürleri bu kadar güzel görebilir miydik?
Pinterest'ten alınmıştır. Link için buraya da bakabilirsiniz: https://arttrip.it/dipinti-di-caravaggio/ |
Nazım Hikmet aşkından ölmeseydi o şiirleri okuyabilir miydik?
Borges kör olana kadar yazmasaydı biz aynı hikayelerden bu kadar zevk alabilir miydik?
Hayatta bazı şeyleri abartmak gerekir. Bu kadar abartmak gerekiyor muydu, diye sanatçılara nedense sormayız. Çünkü sanat bir çeşit abartıdan doğar. Her sanatçının en belirgin özelliği bir şeyi abartmasıdır, ama güzel bir şekilde abartmasıdır.
Dün futuristlerin sergisine gittik, Palazzo Blu'da. Tablolarda üç boyutluluk ve renkler abartılmıştı. İnsanlar trenler her şey parça parça hareket halindeydi. Makineleşen dünyayı anlatan 1900'ların başı ve 1920 ve 1930'lara kadar süregiden bu sanat biçimi anti-burjuva bir içeriğe de sahipti. Toskana'yı veya net bir şekilde gördüğümüz her şeyi bir fotoğraf netliğinde resmetmektense, paesaggio (peyzaj) yapmaktansa sıradışı şeyler yapmayı, makineyle insanın birleşimini, birbirine karışımını, kısacası iç içe geçişini ve insanın makinelere adapte oluşunu anlatmaya çalışıyorlardı. Hayran kaldım. Ama abartmışlar mıydı? Evet. Güzelliği de işte burdaydı. Karşıt olmayı abartmışlardı.
Abartmak önemlidir, ama sevgide abartmalı, yoksa silahlarda, tabancalarda, tüfeklerde değil.
Sanatta ve bilimde abartmalı, savaşlarda değil...
Dostlukta abartmalı, düşmanlıkta değil.
Güzel şeylerde abartın. Yoksa Caravaggio gibi tenis maçında adamı öldürüverirsiniz...
Yorumlar
Yorum Gönder