Ana içeriğe atla

Kalıcılık üzerine denemeler, 3. Sayı: Kalıcılık Arayışı

İnsan hep bir yerde kalıcı olmak ister. Bir kimsede, bir yerde, bir fikirde, bir kağıtta. Hafızalarda. Aslında çoğu zaman yaptığımız şeyler de buna bağlıdır. Belki de bu yüzden sürekli ürer ve üretiriz.

Bir yerden ayrılmanın hüznünü içimizde duyarız.
Bir yere varmanın sevincini hisseder ve o yerin kalıcı olma ihtimalini severiz.
Oysa hayat hep kesintilerle doludur. Maaşa kesintiler. Bize verilenlerin gittikçe eksilmesi. Şartların kötüleşmesi. Suyun kesilmesi, elektiriğin kesilmesi. Sevdiğimiz birinden haberlerin kesilmesi. Verilen sözlerin sona ermesi. Kesilen ilişkiler, kesilen hayatlar, hayatla ilişkisini kesenler ve kesmek zorunda kalanlar yani vefat edenler. Belki bir avuç mutluluk için, iki açım güneş için bir sürü yağmur yeriz.

Olur da kuraklık gelirse çatarsa bir gün, yağmurdan da vazgeçmek zorunda kalırız.

Öyle devam eder işte hayat ile olan dans. Bir yandan garip bir şekilde uzmanları takip etmek ve söylediklerini birebir yapmak isteriz. Bir yandan ise özgürleşmek ve kendi fikirlerimizi dile getirmek… özgürlükle yapısallığın birleştiği noktada bir şeyler yapabiliriz. 

İşte hayat da bu düzen ve düzensizlik arasında gidip gelmedir. Bu kesintilerle bollukları dengelemektir. Bu kalıcılıkta geçici olanlara karar vermektir. Kalıcı olan yapıdır, ama geçici olanlar yani bizler o yapıda ufak tefek de olsa değişiklikler yapar veya onu olduğu gibi koruruz. Bu hayatta devrimsel değişiklikler yapmak zordur ama bir şeyleri değiştirme isteği her zaman insanın içinde olacaktır, bu istek her daimdir. Kalıcıdır. Değiştirecek gücü içimizde veya dışımızda buluruz yahut bulmayız bu çok tartışılır. Herkes için bu şartlar değişir. Ama kalıcı değişiklikler yapma isteği hep var olacaktır. Kimisi bunu resimle yapar, kimi müzikle, kimi mesleğini iyi bir şekilde icra ederek, kimi aşkla yapar, kimi çocukla, kimi kitaplarla yapar... kimisi siyasi aktivitelerde yapar. Kimisi sürekli birilerini mutlu etmek için yaşar. Kimisi ise sadece kendisini mutlu etmek için. İşte bu kısırdöngüde geçer hayat. Kalıcı olmanın arayışı içinde binbir geçici anı biriktiririz, ta ki bu anılar artık bir yük olup da bilinç altı temizlemesi yapılması gerekene kadar... 

İtalya'da Toskana tren yolculuklarında en sevdiğim şeylerden birisi de Ezgi'nin Günlüğü dinleyerek tepeleri, yeşillikleri ve sarılı turunculu evleri izlemekmiş bunu anladım. Bu geçici hayatta ben de kalıcı bir an yakaladım ve oraya asılı kaldım. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Goodreads

Goodreads  Son zamanlarda sabahları erken kalkıp birkaç saat boyunca beynimi çalıştırdıktan sonra tekrar uykuya dalma ihtiyacı hissettiğimi görüyorum. Gerçekten de sabah insanın zihni daha bir net çalışıyor. Ben genelde hesap kitap yaparak ve email yazarak geçiriyorum bu zamanı, oysaki yazmalı çizmeli okumalı.  Bu sene ilk defa goodreads'te amaçladığım kitap okuma sayısına erişmiş bulundum. Sayı düşüktü, sadece 15 kitap okuyabildim. Ama o da hiç yoktan iyidir, bu arada yarıda bıraktığım on kitabı saymıyorum, Puslu Kıtalar Atlası, Saatleri Ayarlama Enstitüsü, Bobbi Brown Makeup Manual, ve bir sürü kedilerle ilgili İtalyanca kitap, Alda Merini'nin denemelerinin olduğu harika bir kitap. Bu kitapların hepsi yarım kaldı. Okuyamadım bitiremedim fakat başucumda duruyor. Hadi Alda Merini kısa kısa yazmış bölünse de kitabın sürekliliğine bir zarar gelmiyor fakat romanlarda tabii ki ciddi bir unutma sürecine giriyorum. Mesela Puslu Kıtalar Atlası'nı nedense sevemedim halbuki herkes s...

Biten Arkadaşlıklar

Helal olsun sana Şah artık açık açık yazabilirsin. Biten arkadaşlıklarını, çıkar için ideoloji için. Kıskançlık için ve sevgisizlik için. Gerçekten sevmemiş olmak için, biten tüm arkadaşlıklara gelsin bu yazı. Bir dostumu kaybettim çünkü ayrı fikirlerdeydik Bir dostumu kaybettim çünkü bana kızdı Bir dostumu kaybettim sebebini bile bilmiyorum Gerçekten bilmiyorum neden böyle oldu Kaybolup gittiler düşen yıldızlar gibi Oysa güzeldi günlerimiz Aydınlıktı sözler Paylaşırdık her şeyi Kınamazdık canım o kadar Yoksa kınar mıydık Ben kimseyi aptal bulmadım Ya da tembel Uyardığım olmuştur Belki kimi zaman Çok şey istemişimdir Ne de olsa vermeyi de severim Ama ya hesap yaptılarsa ve dedilerse Ben ona daha çok verdim kim bilebilir ki insanlar neden gelir hayatımıza neden gider neden kırar dökerler giderken güzel güzel gidilmez hiçbir zaman kimisi de geri döner ama yürek kabul etmez kimisi rüyana girer ama aramazsın bir kere bile koparsın zamanla bilemezsin bilemezsi...

domates biber patlıcan