Bu günlerde zamanı verimli değerlendirmek gerçekten zor. Bir bakıyorsunuz bir sürü vaktiniz var ama yapabileceğiniz bir o kadar güzel şey var.
İnsan sürekli de oturup film izleyip kitap okuyamıyor, ister istemez hareket etmek de lazım. Bir yandan da insanın kafasına bir sürü fikir üşüşüyor ama bunları da bir güzel elekten geçirmek ve düzene sokmak lazım. Her şey disipline bakıyor ama disiplinli değilseniz kendinizi daha çok mutfakta zamanınızın yarısını geçirirken bulabiliyorsunuz. Mesela bitmeyen bulaşıklar, bitmeyen yemekler, öğleyin ne yemeli, akşam ne yemeli, eksiklerimiz neler, neleri bozulmadan bitirmeli vs. gibi düşüncelerle insan vaktinin büyük kısmını harcayıp kaybedebiliyor. Kilo almak da cabası.
En son bir zumba videosu paylaşmıştım şimdi de bir yürüyüş videosu keşfettim, hele ki bu otuz dakika olanı gerçekten faydalı görünüyor. Hiç fena değil. Dışarda yürüyemeseniz de evde biraz olsun hareket oluyor.
Bugünün en güzel keşfi de Viareggio'da yaşamış olan ünlü ressam Giorgio Michetti, youtuber olarak bir sürü video yapmış, bunları izlemeye daldım. 105 yaşında dahi youtuber olabilen bu insana bu ressama hayran kaldım. Diyor ki elinizdeki dergileri atmayın, onlar size fayda getirecek, ordaki dergilerden figürler bulup sonra fantezinizi yani hayal gücünüzü kullanabilirsiniz. Fantezi İtalyancada çok önemli bir kelimedir. Hayal gücü İtalya'da her şey demektir. Çok önemli bir öğe... Öyle büyümüşler işte... Başka milletlerin yemeklerini ve kültürlerini kolayına takdir etmeseler de (hele ki son zamanlarda, 60'lar 70'ler tabii ki farklı) hayal gücü diyince İtalyanlar hemen mest olurlar. Giorgio Michetti bir videosunda rüyasını anlatıyor ve diyor ki, rüyamda bana saldıran adamlara karşı judo yapıyordum. Çok eğlenceliydi, diye ekliyor. İşte böyle hayat dolu olan bir ressam... Onun da bir videosunu burada size sunmak isterim. Kendi kendinize nasıl karbon kağıdı yapacağınızı da anlatıyor, harika! Ben ufacık videoda bile çok şey öğrendim.
İnsan sürekli de oturup film izleyip kitap okuyamıyor, ister istemez hareket etmek de lazım. Bir yandan da insanın kafasına bir sürü fikir üşüşüyor ama bunları da bir güzel elekten geçirmek ve düzene sokmak lazım. Her şey disipline bakıyor ama disiplinli değilseniz kendinizi daha çok mutfakta zamanınızın yarısını geçirirken bulabiliyorsunuz. Mesela bitmeyen bulaşıklar, bitmeyen yemekler, öğleyin ne yemeli, akşam ne yemeli, eksiklerimiz neler, neleri bozulmadan bitirmeli vs. gibi düşüncelerle insan vaktinin büyük kısmını harcayıp kaybedebiliyor. Kilo almak da cabası.
En son bir zumba videosu paylaşmıştım şimdi de bir yürüyüş videosu keşfettim, hele ki bu otuz dakika olanı gerçekten faydalı görünüyor. Hiç fena değil. Dışarda yürüyemeseniz de evde biraz olsun hareket oluyor.
Yine bir meditasyon keşfettim, o da çok güzel, on dakikalık. Sizin farkındalık kazanmanızı ve anda yer almanızı sağlıyor. Bu meditasyonu da güne ve işe başlamadan yapmak yahut ara verdiğinizde bir ara denemek eminim size daha iyi bir hissiyat verecektir. İşlerinizi de belki daha kolay bir şekilde halledebilirsiniz.
Tüm bunları yaparken pencereden komşunun bahçesine baktım, iyi ki bu bahçe var yoksa binalara bakmak zorunda kalacaktık. Oradaki ağaçların ne kadar güzel olduğunu, yaprakların rüzgarla titreyişini ve yeşilin, dalların ve bu dokunulmamış doğanın insana nasıl bir dinginlik verdiğini bir kere daha anladım. Şehir hayatı insanı ne kadar tedirgin ediyorsa bir ağaç da insanı o kadar mutlu ediyor.
Bugün uzun bir aradan sonra bir çizim daha yaptım, o da serbest çalışma oldu. Fark ettim ki tutorial'lar öğrenmek için iyi araçlar ama orjinallik insanın içinde yer alan ve içine olta atıp çıkarması gereken bir şey, buna ulaşmak da öyle tutoriallarla pek olmuyor. O yüzden serbest çizimlere daha fazla şans vermeye karar verdim. Dün başlamış olduğum portre korkunç bir hal aldı o yüzden de onu bir kenara kaldırarak bugün siyah beyaz, biraz daha garantici biraz daha kübik, biraz daha kafama göre takıldım. Daha da iyi oldu, çünkü aklımda aslında modern bir Mona Lisa yapma fikri vardı, farklı teknikleri karıştıracaktım ama gerek yok böyle bir şeye, eminim ki orjinal fikirler sonradan da gelecektir aklımıza, o fikirleri beklemek ve kollamak gerek... her fikir aynı orjinalliği taşımıyor maalesef.
Serbest çizim ŞAHSAM tarafından |
Yorumlar
Yorum Gönder