Sevmek hep sevmek olarak kalsaydı eskimeden
Ayaklarıma büyük gelmeseydi şu hayat...
Bir kitabın arka sayfalarından bulduğum bu notları kimi zaman buraya yazma ihtiyacı hissetmekteyim. Ne de olsa uzun zamandır size yazamadım ve seslenemedim.
Zor zamanlar geçirmekteyiz. Hayatımızdaki en güzel şeyler kuruyan çamların ve kayısı ağaçlarının yanısıra genç ve sağlıklı olan şekerpare ağacı, bir dost ile içilen kahve, güzel yolculuklar, güzel dostlar, arayanlar soranlar, hor görmeyenler, sevenler, affedenler, kızanlar ama küsmeyenler... işte bunlarla geçmekte zaman. Kimi zaman eski dostların gözlerinde sanki aradan yıllar geçmemişçesine bir ışık ve samimi bir zamansızlık görmek bile yetiyor insana. Kimi zaman hududu olmayan laflar edilse de hayat devam etmekte. Hepimiz geçiciyiz ama kalıcı olduğumuz sürece de sonsuz zamana ve sonsuz değişim kapasitesine sahibiz. Bir şeyi yanlış yapmak bile bir şeyi öğrenmeye dahil ise, ayrılık da sevdaya dahil ise, kazanmak aynı zamanda kaybetmek ise hiçbir şey için çok endişelenmeye gerek yok.
Eğer bu noktada biraz geyik yapmak isterseniz evet İtalya iyi oynadı ve kazandı ve kazanmayı hak etti, diyebilirim. Keşke Chiesa sakatlanmasaydı da bir gol atabilseydi. Adamı bir türlü başı boş bırakmadılar ki. Yeğenim yazmış 'teyze gözün aydın', canım benim yerim ben seni! Senin gözün aydın asıl! Senin gibi olmak için neler vermezdim.
Yorumlar
Yorum Gönder