Ana içeriğe atla

Bankalardan nefret ediyorum

 Bankalardan nefret ediyorum. 

Hele kendi kafalarına göre iş yapmaları, haraç kesmeleri yok mu

Garanti bir türlü HSBC bir türlü

Hele o kendi kendilerine kredi kartını yenilemeleri yok mu? 

Kafalarına göre iş yaparlar

Sonra senin cebinden çalarlar 

Bireysel emeklilikler suya düşer piyasa düşünce 

Neyine güveneceksin 

En iyisi yastık altı altınlar ????

 

Bankanın neyine güveneyim, sana paran varsa güvence verir 

Paran yoksa yerin dibindesin 

Başkasının borcunu bile sana ödetir 

O rakamlar yok mu adamı delirtir 

 

Ararsın kimseye ulaşamazsın

Doğru düzgün bilgi de vermezler 

En sevdikleri şey yağlı müşteriyi yağlamak 

Aman paranı çekme gözlerinden düşersin 

 

Bankalardan nefret ediyorum Unicredit'inden tut bilmem nesine kadar... 

Hepsi bir şekilde para oyununu oynuyor oynatıyor 

Kimbilir hangi borçlular kafayı kırıyor 

 

En çok da kedim nefret ediyor onlardan 

Kedimin kuru mamalarını biriktirsen de para etmiyor 

Altın biriktirelim dedim, altını dişledi aman boşver dedi 

Faiz maiz var dedim, o da faiz mi ki dedi 

En çok bankalardan kedim nefret ediyor 

Telefondaki kavgalarımı duymuş da ürkmüş 

 

Neyseki el koyacakları bir param yok diyor

Günün dörtte üçünde uyuyor

Sen de biriktirme paranı kuru mamaya yatır dedi 

Tamam dedim nasıl isterseniz kedi hazretleri...  

 

Eğer kediler hakkında bir şiir daha okumak isterseniz işte burda Bir Kara Kedi 

 

 



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

her şey ara verince güzel

 Şimdi eski günlerdeki gibi yine kütüphaneye geldim. Kendi kendime çalışmaya çalışıyorum.  Çalışmadan bir yazayım dedim, ne de olsa uzun zaman oldu.  Akademik alanda ufak projelerde çalışıyor, makaleler üretmeye devam ediyorum. Beynimin eskisi gibi keskin bir şekilde işlemediğini fark etsem de böyle biraz yalnız kalıp bir şeyler yapmak beni rahatlatıyor, hem daha iyi konsantre oluyorum.  Her şey ara verince güzel. Annelik bile öyle.  Geçenlerde Lost Daugther'ı izledim, zaten kitabını da okumuştum yıllar önce, herhalde 2015 yılıydı yahut 2014 yılıydı. Filmi de güzel olmuş, aktristler de harika. Çok beğendim. Sanırım film ile kitabı daha iyi anladım bile diyebilirim. Olivia Colman zaten harika bir iş çıkarmış her zamanki gibi. Bir bakışı bin kelimeye bedel.  Doğal olarak anne gibi hissetmemekten öte sanırım, anne gibi hissetmeyi çok sevmekle beraber belki bu yükün altında biraz ezilmek söz konusu olabilir birçok kadın için. Yahut annelik öyle baskın hale gelir ki ilişkimizi unuturuz.

Biten Arkadaşlıklar

Helal olsun sana Şah artık açık açık yazabilirsin. Biten arkadaşlıklarını, çıkar için ideoloji için. Kıskançlık için ve sevgisizlik için. Gerçekten sevmemiş olmak için, biten tüm arkadaşlıklara gelsin bu yazı. Bir dostumu kaybettim çünkü ayrı fikirlerdeydik Bir dostumu kaybettim çünkü bana kızdı Bir dostumu kaybettim sebebini bile bilmiyorum Gerçekten bilmiyorum neden böyle oldu Kaybolup gittiler düşen yıldızlar gibi Oysa güzeldi günlerimiz Aydınlıktı sözler Paylaşırdık her şeyi Kınamazdık canım o kadar Yoksa kınar mıydık Ben kimseyi aptal bulmadım Ya da tembel Uyardığım olmuştur Belki kimi zaman Çok şey istemişimdir Ne de olsa vermeyi de severim Ama ya hesap yaptılarsa ve dedilerse Ben ona daha çok verdim kim bilebilir ki insanlar neden gelir hayatımıza neden gider neden kırar dökerler giderken güzel güzel gidilmez hiçbir zaman kimisi de geri döner ama yürek kabul etmez kimisi rüyana girer ama aramazsın bir kere bile koparsın zamanla bilemezsin bilemezsi

Goodreads

Goodreads  Son zamanlarda sabahları erken kalkıp birkaç saat boyunca beynimi çalıştırdıktan sonra tekrar uykuya dalma ihtiyacı hissettiğimi görüyorum. Gerçekten de sabah insanın zihni daha bir net çalışıyor. Ben genelde hesap kitap yaparak ve email yazarak geçiriyorum bu zamanı, oysaki yazmalı çizmeli okumalı.  Bu sene ilk defa goodreads'te amaçladığım kitap okuma sayısına erişmiş bulundum. Sayı düşüktü, sadece 15 kitap okuyabildim. Ama o da hiç yoktan iyidir, bu arada yarıda bıraktığım on kitabı saymıyorum, Puslu Kıtalar Atlası, Saatleri Ayarlama Enstitüsü, Bobbi Brown Makeup Manual, ve bir sürü kedilerle ilgili İtalyanca kitap, Alda Merini'nin denemelerinin olduğu harika bir kitap. Bu kitapların hepsi yarım kaldı. Okuyamadım bitiremedim fakat başucumda duruyor. Hadi Alda Merini kısa kısa yazmış bölünse de kitabın sürekliliğine bir zarar gelmiyor fakat romanlarda tabii ki ciddi bir unutma sürecine giriyorum. Mesela Puslu Kıtalar Atlası'nı nedense sevemedim halbuki herkes s