Ana içeriğe atla

gülüşlerinde mavi denizler

 gülüşleriyle arama mesafe koydum 

yoksa masmavi bir denizdi dişleri 

saçlarında beyaz tekneler gezerdi 

sadece bir tarafında başının 

öylece beklerlerdi 


basket oynarken, belediye başkanıyken, sınıf birincisiyken 

hep o vardı yanımda 

iki dirhem bir çekirdek 

bir çift ayakkabı iki gömlek

iki takım 

tertemiz, yeri güzel

 

ama o hep gülerdi işte 

ön dişleri çürür gibiydi

sonra yaptırdı ama dişlerini 

bana bakan bir çift mavi bilye 

bilye oynarken kazanan şekerleri 

babamın elleri... 

bowling'te altın ve gümüş madalya 

bir bağı dolduracak kadar içilen bira

burnumuz düştü çalışmaktan, derdi

hemen meyve tabaklarını hazır ederdi 

 

ne aşklar peşinden gidip

tek aşk ile dünyayı inletti 

geometri soruları çözerdi 

kesir çizgisi eşitin tam karşısına gelmeli 

bir iş yapılıyorsa tam yapılmalı 

kediler tavuk ciğerine doymalı... 

 

ne çok güldürürdü beni küçükken 

ne çok şarkı söylerdi

sakalını aşağı doğru kaydırıp beni burdan öp derdi

sakalları batmasın... 

elinin bir parmağı tam kapanmazdı 

Purdue yüzüğü hiç çıkmazdı 

Evde misafir eksik olmazdı 

Carmen onu namaza kaldırırdı 

Mucizelere inanırdı 

 

Bahçeyi en çok o sulardı 

Bana çileklerden ayırırdı 

kimi zaman inatla sınavları sorardı 

hikayeleri uzun uzun anlatırdı 

 

rüyasında hep sınava girerdi 

bir gün bile 'kötüyüm' demedi 

 

13 yaşından beri asker 

canım babam benim 

hoşçakal... 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

her şey ara verince güzel

 Şimdi eski günlerdeki gibi yine kütüphaneye geldim. Kendi kendime çalışmaya çalışıyorum.  Çalışmadan bir yazayım dedim, ne de olsa uzun zaman oldu.  Akademik alanda ufak projelerde çalışıyor, makaleler üretmeye devam ediyorum. Beynimin eskisi gibi keskin bir şekilde işlemediğini fark etsem de böyle biraz yalnız kalıp bir şeyler yapmak beni rahatlatıyor, hem daha iyi konsantre oluyorum.  Her şey ara verince güzel. Annelik bile öyle.  Geçenlerde Lost Daugther'ı izledim, zaten kitabını da okumuştum yıllar önce, herhalde 2015 yılıydı yahut 2014 yılıydı. Filmi de güzel olmuş, aktristler de harika. Çok beğendim. Sanırım film ile kitabı daha iyi anladım bile diyebilirim. Olivia Colman zaten harika bir iş çıkarmış her zamanki gibi. Bir bakışı bin kelimeye bedel.  Doğal olarak anne gibi hissetmemekten öte sanırım, anne gibi hissetmeyi çok sevmekle beraber belki bu yükün altında biraz ezilmek söz konusu olabilir birçok kadın için. Yahut annelik öyle baskın hale gelir ki ilişkimizi unuturuz.

Biten Arkadaşlıklar

Helal olsun sana Şah artık açık açık yazabilirsin. Biten arkadaşlıklarını, çıkar için ideoloji için. Kıskançlık için ve sevgisizlik için. Gerçekten sevmemiş olmak için, biten tüm arkadaşlıklara gelsin bu yazı. Bir dostumu kaybettim çünkü ayrı fikirlerdeydik Bir dostumu kaybettim çünkü bana kızdı Bir dostumu kaybettim sebebini bile bilmiyorum Gerçekten bilmiyorum neden böyle oldu Kaybolup gittiler düşen yıldızlar gibi Oysa güzeldi günlerimiz Aydınlıktı sözler Paylaşırdık her şeyi Kınamazdık canım o kadar Yoksa kınar mıydık Ben kimseyi aptal bulmadım Ya da tembel Uyardığım olmuştur Belki kimi zaman Çok şey istemişimdir Ne de olsa vermeyi de severim Ama ya hesap yaptılarsa ve dedilerse Ben ona daha çok verdim kim bilebilir ki insanlar neden gelir hayatımıza neden gider neden kırar dökerler giderken güzel güzel gidilmez hiçbir zaman kimisi de geri döner ama yürek kabul etmez kimisi rüyana girer ama aramazsın bir kere bile koparsın zamanla bilemezsin bilemezsi

Goodreads

Goodreads  Son zamanlarda sabahları erken kalkıp birkaç saat boyunca beynimi çalıştırdıktan sonra tekrar uykuya dalma ihtiyacı hissettiğimi görüyorum. Gerçekten de sabah insanın zihni daha bir net çalışıyor. Ben genelde hesap kitap yaparak ve email yazarak geçiriyorum bu zamanı, oysaki yazmalı çizmeli okumalı.  Bu sene ilk defa goodreads'te amaçladığım kitap okuma sayısına erişmiş bulundum. Sayı düşüktü, sadece 15 kitap okuyabildim. Ama o da hiç yoktan iyidir, bu arada yarıda bıraktığım on kitabı saymıyorum, Puslu Kıtalar Atlası, Saatleri Ayarlama Enstitüsü, Bobbi Brown Makeup Manual, ve bir sürü kedilerle ilgili İtalyanca kitap, Alda Merini'nin denemelerinin olduğu harika bir kitap. Bu kitapların hepsi yarım kaldı. Okuyamadım bitiremedim fakat başucumda duruyor. Hadi Alda Merini kısa kısa yazmış bölünse de kitabın sürekliliğine bir zarar gelmiyor fakat romanlarda tabii ki ciddi bir unutma sürecine giriyorum. Mesela Puslu Kıtalar Atlası'nı nedense sevemedim halbuki herkes s