Üretmek isterdim. Bir şeyler. Ne olursa olsun. İçinden geldiği gibi davranmak, kelimenin tam anlamıyla. Kelimelerin kalabalığından kaçmak. Aynı manaya gelen iki cümleyi kullanmamak. Kaçmak, konuşmaktan. Yazmak. Sevmek ve yeniden sevmek. Anlamak ve anlamaya çalışmak. Sana elini veren, omzunu uzatan, senin için ara sıra telaşlanan bir yürek. Yürümek. Bu sıcakta. Uzun cümleler yazmaya üşenmek. Kızmak kendine. Bundan sonra yapmayacağım, demek. Emek, yemek. En tatlı iki şey. Anneyi hor görmek, kendini hiçe saymak. En büyük iki hata. İşte hayatım bu sıcak mayıs gününde. Senatonun kütüphanesinde, Piazza Minerva'da. Ve ben karışmak isterim şarkısına gülüşlerinin yaşlı Fransız çiftlerin...
Sevinçten uçardım hasta oldum mu Kırkı geçerse ateş çağrırlar İstanbul'a Bi' helallaşmak ister elbet di mi oğluyla Tifoyken başardım bu aşk oy'nunu Oh dedim göğsüne gömdüm burnumu Can Yücel